Giriş
(2)

türksel faturasız tarife sorusu

s e
ben şu zamana kadar turkcell faturasız hattıma ayda 30 tl yükleyip, bir ay rahat rahat kullanıyordum. her ay 2 saat bedava oluyordu sonra da indirimli kullanıyordum falan. ama son 2 ayda ne oldu anlamadım, çat diye bitiyor bu kontörler. turkcell'de bana şu daha uygun gelir diyecek, tavsiye verecek o
ben şu zamana kadar turkcell faturasız hattıma ayda 30 tl yükleyip, bir ay rahat rahat kullanıyordum. her ay 2 saat bedava oluyordu sonra da indirimli kullanıyordum falan. ama son 2 ayda ne oldu anlamadım, çat diye bitiyor bu kontörler. turkcell'de bana şu daha uygun gelir diyecek, tavsiye verecek olan var mı? bir sürü tarife var kafam karışıyor güvenemiyorum. şu da fikir versin, mesaj atmaktansa arayıp konuşmayı tercih ediyorum. var mı önerisi olan?
0
s e
(06.03.12)
19 liraya her yöne 1 ay geçerli 500 dk veriyor ,
0
strtjk
(06.03.12)
peki bir aramada kaç dakika birden kesiliyor? yani gerçekten toplam 500 dakika oluyor mu? bir de bu kampanyanın adı ne acaba?
0
🌸s e
(06.03.12)
(3)

modemde kırmızı ışık

s e
zyxel marka bir modem kullanıyorum, üçüncü sıradaki ışık (internet olan) normalde internete bağlıyken yeşil yanıyordu. hatta ben 7-8 senedir modemin üzerinde sadece yeşil ışık gördüm. şimdi internete bağlıyım, ama kırmızı ışık yanıyor. bir anlamı var mıdır ki?
zyxel marka bir modem kullanıyorum, üçüncü sıradaki ışık (internet olan) normalde internete bağlıyken yeşil yanıyordu. hatta ben 7-8 senedir modemin üzerinde sadece yeşil ışık gördüm. şimdi internete bağlıyım, ama kırmızı ışık yanıyor. bir anlamı var mıdır ki?
0
s e
(04.01.12)
modem ışığı bozulmuş olabilir. bizimki de hiç yanmıyo aslında yeşil yanması gerek. ama sorun yok hala kullanıyoruz biz.
0
olkol
(04.01.12)
2004-2005 yılından bu yana aynı modemi kullandığınızı söylemişsiniz, size küçük sürprizler yapma zamanı gelmişte, geçiyor.
0
disfircasiyimben
(04.01.12)
aha söndü kırmızı, yeşil yanıyor şimdi.
0
🌸s e
(04.01.12)
(3)

boun master başvuru

xcvbn
Merhaba,2 adet referans mektubu isteniyor, bunlar kayıt işlerini teslim edilmeyip mülakatta veriliyor sanırsam , yanılıyormuyum?Teşekkürler
Merhaba,

2 adet referans mektubu isteniyor, bunlar kayıt işlerini teslim edilmeyip mülakatta veriliyor sanırsam , yanılıyormuyum?

Teşekkürler
0
xcvbn
(02.01.12)
bütün belgeler başvururken verilecek yazıyor ama ben de başvurucam ona göre hazırlandım.
0
ekaterina
(02.01.12)
Bölümden bölüme farklılık gösterebilir, bazı bölümler mülakata getirmenize ses çıkarmayabilir ama Boğaziçi'nde başvuru sırasında teslim ediliyor tüm evraklar. En azından geçen sene öyleydi. Ama siz yine de bölümü arayıp kesin bilgi alabilirsiniz. Kolay gelsin.
0
lamira
(03.01.12)
boğaziçini bilmiyorum ama itü referans mektuplarını mülakatta istiyor. kayıt olurken teslim almadılar.
0
s e
(03.01.12)
(19)

İlginç yeme alışkanlıklarınız..

toshiro
selamlar ahali.. ilginç sayılabilecek yeme alışkanlıklarınız, sevdiğiniz değişik lezzetler, karışımlar var mı? varsa neler? ama evde deneyebileceğimiz şeyler olsun bunlar. mesela ben dil peyniri ile nutella yemeyi severim, bir de şinitzeli bala batırıp yemek hoşuma gidiyor. bunlar gibi..not: pilav+
selamlar ahali.. ilginç sayılabilecek yeme alışkanlıklarınız, sevdiğiniz değişik lezzetler, karışımlar var mı? varsa neler? ama evde deneyebileceğimiz şeyler olsun bunlar. mesela ben dil peyniri ile nutella yemeyi severim, bir de şinitzeli bala batırıp yemek hoşuma gidiyor. bunlar gibi..

not: pilav+ kuru/bezelye+ yoğurt karışımını saymıyorum.

not2: sallamasyon cevaplar olmasın, deneyip beğendikleirinizi yazın yav.
0
toshiro
(28.12.11)
pilav ile üzüm derler ama hiç denemedim.
0
jack of hearts
(28.12.11)
helva+peynir ikilisi
0
ozdemirac7
(28.12.11)
kaşar peyniri + bal..Belki duymuşsundur ama çok güzel oluyor.
0
archery
(28.12.11)
taze fasülye üzerine kırmızı pul biber güzel olur mesela.
0
sutlu nescafe
(28.12.11)
çilek - karabiber şahane oluyor
0
sirena
(28.12.11)
karpuzu tuzlayarak yemek

ananas ustune aci kirmizi biber
0
ra s al ghul
(28.12.11)
pilav üstü tulumba tatlısı. ben denemedim ama güzel diyorlar.

ekmek arası mayonez diyebilirim kendi adıma.
0
false pretension
(28.12.11)
mercimek pilavı üzerine taze fasulye
0
clones
(28.12.11)
pilav ketçap mayonez çoban salata helva ekmek. ahtapot, kalamar,midye, deniz kestanesi, kurbağa bacağı, koç taşşağı vs.
0
mr fusion
(28.12.11)
ekmek arası pötibör bisküvi harika oluyor yav..bir de barbunya yemeğinin içine tarçın ve nane ekliyorum, ennnfeesss..denedim %100 çalışıyor..
0
bego
(28.12.11)
tavuk eti+pilav+yoğurt, bunların hepsi bulamaç gibi karışınca en kral yemek halt ediyor.
0
marikaki
(28.12.11)
mangalda muz, alınca arasına bitter.
0
amlakit
(28.12.11)
ekmeğin üzerine bildiğin margarin sürüp, üzerine de tuz döküp yerdik küçükken. baya lezzetli olurdu.
0
hypervaskulerdondurucu
(28.12.11)
taze fasulyeyi peynirsiz düşünemiyorum bile.
0
nabert
(28.12.11)
zeytinyağlı dolma ve baklava
0
denizkedisi
(28.12.11)
içinde şerbet olan tatlılar + ayran
0
azeriturku
(28.12.11)
tereyağı üzerine çikolata. kahvaltımın vazgeçilmezi.
çikolata beyaz peynir
sonra çikolata üstüne reçel
0
c1b2k3
(28.12.11)
her tür çorbanın içine beyaz peynir atarım. bir de paskalya çöreğini ekmek olarak kullanmayı severim tatlı olduğu için.
0
s e
(29.12.11)
zeytinyağlı incir. fransız bir arkadaşım böyle bir sunum yapmıştı, tattıktan sonra hoşuma da gitti.
0
krypt
(29.12.11)
(9)

pimapen ve acayip bir koku sorunu

s e
4 ay önce pimapen yaptırdık pencereleri. o günden beri evin içi böyle petrol ürünü bir şey kokuyor. camı takan adam, camların etrafında siyah bir yapıştırıcı malzeme var o kokuyordur dedi de, 4 ay kokar mı kardeşim? ev resmen petrol kokuyor. bu ne maddesidir bilen var mı? zararlı mıdır, ne zaman geç
4 ay önce pimapen yaptırdık pencereleri. o günden beri evin içi böyle petrol ürünü bir şey kokuyor. camı takan adam, camların etrafında siyah bir yapıştırıcı malzeme var o kokuyordur dedi de, 4 ay kokar mı kardeşim? ev resmen petrol kokuyor. bu ne maddesidir bilen var mı? zararlı mıdır, ne zaman geçer kokusu?
0
s e
(27.12.11)
plastik gibi mi ? pimapenin kenarına takılmış ? ısıyı geçirmesin diye takılıyo eğer bahsettiğiniz şey ise.bizde yaptırdık beyaz renk ama koku fln yok.
0
semson
(27.12.11)
camla profil arasındaki siyah kauçuk şey ise bahsettiği, kokmaz o. doğramayla duvar arasına ne sıktı ki acaba 4 ay koku yapacak kadar..
0
african rain
(27.12.11)
pimapen hava almayı engellediğinden ahşap doğrama gibi olmaz bu arada. yani havasızlıktan dolayı bir koku olmasın?
0
african rain
(27.12.11)
plastik gibi ama siyah, zaten doğramanın içinde kaldı görünmüyor dışarıdan. farklı bir şey sanırım.
0
🌸s e
(27.12.11)
vinil klorid karaciğer kanserine sebep olabilmektedir unutmayın.
0
swayze
(27.12.11)
heh evet o siyah kauçuktan geliyordur falan dedi de usta. ama doğramayla duvar arasına sıktığı şeyden olabilir doğru, çünkü daha önce yaptırdığımız odalarda yok o koku. havasızlık kokusu değil, benzin gibi bir koku daha çok. e acaba geçmez mi ileride bir gün bu koku, ne koydularsa tutturmak için.

ya aslında kauçuk da değil, doğramanın içine camı oturtuyorlar ya, o birleşim noktasına sürdükleri bir madde sanırım
0
🌸s e
(27.12.11)
pencereyi yani çerçeveyi oturttuktan sonra duvarla çerçeve arasına köpük falan sıkılır. izole bir malzeme vardı. onlar genellikle sarı renkte olur. sanırım sizde siyah. yani başka bir yalıtım maddesi kullanılmış.

bir de anlamadım, neden sormuyorsunuz adama. e milyonlarca pimapenli ev var. misafirliğe gidiyoruz, okulda, iş yerinde vs. her yerde var ama bu koku yok. bu işte belli ki sizin bir ustalığınız(!) var.
0
kmtetrfn
(27.12.11)
Gerçekten markası Pimapen ise danışma hattını arayınız. Yok open bupen ise devamlı evi havalndırınız. Devamlı. Önemli bu.
0
ucurulmusayasofya
(27.12.11)
çift camın kenarlarındaki siyah macundan bahsediyorsanız, tiyakol, o madde evet ağır kokar fakat 4 ay kadar kokmaz. kaldı ki cam montajınız esnasında o madde tamamen kurumuş olarak gelmek zorundadır. şöyle diyeyim: ısıcam, çift camları için garanti belgesi veriyor ve bunun şartları var. örneğin sizin pencerelerinizi yaptırdığınız bayii bu camı hangi bayiiden temin ediyorsa, cam bayiisi çift camı bahsettiğim macun sürüldükten 24 saatten önce teslim etmemesi lazım. 24 saat öncesi teslimlerde bu macun hala ıslaktır ve zaman içinde çift cam arasında lekelenme, tozlanma ve buğulanma gibi sorunlar olacaktır. bu camların montajı yapılırken etrafında koli bantı(genelde şeffaf) var mıydı? Eğer varsa, camlarınız daha tiyakol tam kurumamışken montajlanmış demektir. zaten kokuyu geçtim bir süre sonra o camların arasında bahsettiğim şikayetleriniz olacak. yani koku geçse bile, camlarınız o halde geldiği için bile Pimapen'i arayabilirsiniz. Kullanıcı hatası olmadığı için de, size aynı bayiiyi tamirata yönlendirir. Bu tamirat için bedel ödenmiyor. Sorun giderilmezse tekrar arayıp başka bir bayii talep edin. Yeni gelen bayiiye de herhangi bir ücret ödemenmiyor. İkinci bayiinin masrafı, ilk bayiiye fatura edilir.
Bunun dışında pvc doğramayla duvar arasına izolasyon köpüğü sıkılıyor. Bu çok elzem bir durum değil aslında. Sıva boyunca farklılar varsa açıklıkların kapatılması için tercih edilir. Çünkü doğrama elde olan en küçük ölçüye göre yapılır. İzolasyon köpüğü ise sarı bir madde. Siz bunu büyük ihtimalle kuruduktan soran görmüş olabilirsiniz. Sünger görünümlü, kirli sarı ve kabarık halde kurur. Fazlalıklar falçata yardımıyla kesilip üzerine sıva yapılır. Lakin bu bahsettiğim malzeme de 4 ay boyunca kokmaz. Sonuçta oturulan bir evden bahsediyorunuz ve haliyle düzenli olarak havalandırılıyordur. Kokusu da zaten petrol kokusu gibi değildir bu ürünün. İçlerinde en ağır kokanı poliüretan mastiktir, ki onun bile kokusu 4 ay sürmez.
Yine izolasyon amacıyla doğramalarınıza mastik veya silikon çekilmiş olabilir. Mastik (eğer doğramalarınız beyazsa), beyaz mat görünümlüdür. Çekilme esnasında kesif bir şekilde kokar. Koku bir süre sonra geçer.
Silikon ise yine doğramalarınız beyazsa beyaz fakat daha yarı saydam beyaz renkte ve parlaktır yada şeffaftır. Yine çekilme esnasında ve çekildikten bir kaç gün boyunca kokusu devam edebilir fakat havalandırma sayesinde koku gider.
İzolasyon ya da macunumsu diye tabir edebileceğimiz malzemeler böyle.
Doğramaların kanatlarında ve cam kenarlarında gördüğünüz siyah/gri/beyaz lastikler (conta) kokmaz. PVC'nin kendisi zaten kokmaz. Aslında kokar bunlar fakat siz bu kokuyu alamazsınız, imalat esnasında kaynak işlemlerinden geçerken kokar.
Doğramaların altına eğer denizlik (mermer) koydurduysanız, bu mermerlerin montajı esnasında kullanılan/kullanılabilecek olan ürünler (alçı,hakemi,vb)de bu kadar uzun süre kokmaz.
Velhasıl, kesin sonuç için mecburen Pimapen'i arayacaksınız. Bu kadar şeyi yazmak yerine sadece bunu da diyebilirdim biliyorum fakat malesef ki bu terimlerle muhattap olmak zorunda kalabilirsiniz bir süre.
ekleme: Eğer sorunun cam kaynaklı olduğu ortaya çıkarsa bu defa camın alındığı bayii ve cam firmasıyla görüşmek zorundasınız. Pimapen bu durumla ilgilenmez. O sadece bayiisine uyarı notu düşer. Doğramayı üretici bayii yerine tali bayiiden satın aldıysanız, üretici bayiiye de ulaşmaya çalışan. Çünkü bazı tali bayiler, üretici bayilerin çalıştığı cam firmaları dışında firmalarla çalışır. Bu arada çift cam dediğimiz olay herhangi bir atölye ortamına bile gerek kalmadan, işin ehli olmayan kişilerce yapılabilen bir şey. Yani camlarınız "hurda cam" diye bahsedilen bir yüzü kırılmış çift camların elmasla kesilip biçilmesiyle de yapılmış olabilir...
0
tombul kraker
(27.12.11)
(8)

nasıl açıklayacağımı bilmediğim tuhaf bir şey

bak ne diycem simdi
benim sorum yine psikologlara... tam olarak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, yanlış ifadelerim, bilmediğim tanımlar olabilir lütfen mazur görün. sorunum şu, daha doğrusu şöyle başlamalıyım sorunumu anlatmaya. evimiz genelde sessizdir, herhangi bir ses, özellikle ritmik bir ses, beni çıldırtmaya yeti
benim sorum yine psikologlara... tam olarak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, yanlış ifadelerim, bilmediğim tanımlar olabilir lütfen mazur görün. sorunum şu, daha doğrusu şöyle başlamalıyım sorunumu anlatmaya. evimiz genelde sessizdir, herhangi bir ses, özellikle ritmik bir ses, beni çıldırtmaya yetiyor. örneğin eve gelen birinin sert bir zeminde elini tıkırdatma hareketinde gerçekten o ses büyüyor ve kafam patlayacakmış gibi oluyor. bu tür seslere ne ad verilir bilmiyorum. biz genelde evimizde yavaş yürür, sakin konuşur, çok ses çıkarmamaya, gürültü yapmamaya çalışırız. ama bunu yapmak için kasmıyoruz kendimizi, alışkanlığımız böyle. evde uzun süredir bir misafirimiz var, oldukça sık bir biçimde parmak çıtlatıyor, eklem yerlerini ileri geri hareket ettirerek tak tak ses çıkarıyor ve bunu belirli periyodlarla yapıyor, geri kalan zamanlarda ise ayaklarını, bacaklarını ritmik ya da aritmik olarak ve ses çıkararak oynatıyor. her şeyi oldukça sert ve gürültü yaparak icra ediyor kendisi: ışık açıp kapama, topuklara basarak dan dan yürüme, kapıları açıp kapatırken sanki kavgaya gidiyormuş gibi sert davranışlar, elbette onun kabahati değil, birazcık sorunlu kendisi. ama ben bu sesleri duydukça özellikle ritmikse fena oluyorum, nefesim daralıyor, göğsüm sıkışıyor. bu bir tür takıntı mı, eğer öyleyse buna verilen bir ad var mı?
şunu eklemeyi unuttum, ben ders veriyorum, sınıf mevcudu ne kadar çok olursa olsun, öğrencilerin aralarında konuştuklarını, birbirlerine fısıltıyla söyledikleri sözleri duyup yanıt veriyorum; bu kadar çok şey duymak pek hoşuma gitmiyor.
0
bak ne diycem simdi
(25.12.11)
bi ara bende de olmuştu bu..uzun sürmedi geçti..stres kaynaklı olduğunu zannediyorum kendi kendimin psikoloğu olarak.
0
izole
(25.12.11)
normalde zaten gerksiz ve rahatsız edici olan bu seslere, aşırı bir hassasşyetin var demek ki.
benim babamın eşinin hiçbir uzvu durmuyor, çok ses çıkarır, evde topuklu terlik ile koşar, yemek sofrasında dahi o bacak masaya dan dan vurur.

nefret ettiğim bir olay ama alıştım. çünkü bunu yapan insan kendisi farkında olmuyor. "o kşinin farkında olmadan yaptığını" kabul etmeye çalışırsan belki bir yararı olur.

mesela ben otobüste yksek sesle konuştukları zaman senin gibi oluyorum. bak abartmıyorum bildiğin terliyorum ve yüzüm yanmaya başlıyor. öyle tepki verebilen bir insan da değilim ve gelecek durak ne olursa olsun iniyorum otobüsten. dayanılacak gibi değil. ama bazen hiç rahatsız olmuyorum. yani en azından alakasız bir durakta inecek kadar.


(bkz: izole) haklı.
dönem dönem coşuyor bu ama sonra yine sakinliyor.
0
vakumlu
(25.12.11)
bende aynı var aynı şey. hatta bu olayın bir adı var mı diye araştırmıştım bir ara internetten ama bulamadım.

yemek yerken çıkan her türlü ses sinirlerimi bozuyor. ağız şapırdatması, çatalın tabağa veya dişe sürtmesi, sert yiyeceklerin ağızda çıkarttığı kırt kurt sesleri ve sakız caklatması. hele ben yemek yemiyorsam iyice sinir oluyorum. o sırda bir işim varsa ona konstanre olamıyorum. elim ayağım kesiliyor resmen ve sinirlerim harab oluyor.

yemek dışında bir de uyurken çıkan sesler öldürüyor beni: horlama, tıslama, nefes sesi. daha bir sürü bile sayabilirim böyle.
0
dracox
(25.12.11)
bunun bir ismi var ama üzerine gidip daha da araştırmak yerine boşvermeye çalışıp kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeye çalışmanızı tavsiye ederim. konuyu deşerek çözmek pek iyi bir yöntem değil. seslerden rahatsız oluyorsanız, yapan kişiye daha sessiz olmasını söyleyebilirsiniz mesela, içinizde kalmaz rahatlarsınız hem. bir de kulak tıkacı kullanmayı önerebilirim size eğer çok çok rahatsız olursanız.
0
s e
(25.12.11)
@s e yanıtınız için teşekkür ederim ancak, dikkat ederseniz yazdıklarımda "bunu nasıl çözerim" gibi bir soru bulunmuyor. ayrıca herkesin kendine göre sorunların üstesinden gelme tarzı vardır. bu nedenle genellemelerden de kaçınmalı insan, işin uzmanına gitmeye erinen bir insan değilim. yalnızca buna verilen bir ad olup, olmadığını sordum, sağolsun birkaç kişi de yanıt verdi. benim sorunları aşma, aşmak için kendimi yönlendirebilmemde etkili olan şey, bilmektir. bilmek ile kastettiğim, takıntılı bir biçimde, "ah bu da bende var" deyip, önüme gelen şeyi hastalıklı bir biçimde okumak değil, araştırmak, merak etmek... eğer bir şey beni rahatsız ediyorsa, "olduğu gibi kabullenme" gibi bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olursa da ben ben olmam zaten...
ayrıca bir şey beni rahatsız ediyorsa, emin olun karşımdaki kişiyi uyarabilecek minimum zeka düzeyine sahibim, siz lütfedip "uyarın" demişsiniz, bunun benim aklıma gelmediğini sanmak, gerçekten çok tuhaf, çok üstten bir bakış... özetle, bu durumun bir adı olup olmadığını sordum, ancak yanıtınız, yanıt değil...
0
🌸bak ne diycem simdi
(25.12.11)
doğru haklısınız. sorununuzun adı selective sound sensitivity. hiperakuzi belirli seslere takılmakla alakalı değildir, tüm sesleri daha yüksek duyma ve bundan acı duyma durumudur. umarım kısa zamanda geçer sorununuz, geçmiş olsun.
0
s e
(25.12.11)
@ s e çok teşekkür ederim, evet kastettiğim durum budur.
0
🌸bak ne diycem simdi
(25.12.11)
öncelikle bunu soru haline getirdiğin için teşekkürler. 3-4 sene önce, yaklaşık 1 yıl süreyle aynı sorunu yaşamış, sormaya utanmış ve haliyle üstteki akademik adını öğrenememiştim. iyi oldu.

nasıl geçti diye sorarsan, zaman + stres - olunca farkında olmadan geçiyor derim. yeni bir işe girmiştim ve her şey boktandı. en ufak bir şey batıyordu. tv'den gelen ses, müzik, ağız şapurdatması vs. gün içersinde duyduğun şeylerden soğuman ve bir çeşit duyma anksiyetesi kazanmanla ilgili birşey sanırım. bir keresinde annemin kalbini kırmıştım işten eve gelir gelmez bir soru sordu diye. konserlere git, bağır çağır, hatta maça git. stresi atmanın ve azaltmanın yollarını ara, bul. kesinlikle geçecektir.
0
dogumdansancili
(25.12.11)
(29)

Şiirden hoşlanmıyorum normal miyim?

trinitrotoluen
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
Okumayı seven biriyim ama iş şiire gelince, cık. Zerre kadar zevk almıyorum okumaktan. Var mı benim gibi olan?
0
trinitrotoluen
(24.12.11)
+1
0
lorenzen
(24.12.11)
algı yapılarıyla ilgili olduğunu okumuştum..
bence gayet normal.
ben şiiri çok seven birisi olarak
herkesin dünyaya aynı pencereden bakmak zorunda olmadığını düşünüyorum.
herkesin kendini ifade etme şekli
ve dünyayı yorumlama şekli kendine özgüdür...
0
mhm
(24.12.11)
şiir var, şiir var.

kitaptan okumak var, başka yerlerden okumak var.
0
cro magnon
(24.12.11)
Hayır ondan sonra "ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun" diye yaftalanıyorum. Bilmiyor ki şiir dışındaki şeyleri okumayı sevdiğimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
senin abartılmıs halin bile olabilirim. okumaktan da dinlemekten de zevk almam bunu bılen lise edebiyat ogretmenim bana okuturdu bi de yuksek sesle! aklıma geldikçe bi tuhaf olurum hala :)
0
dyg*dyg
(24.12.11)
hocam hiç mi yok yahu şöyle severek okuduğun bir şiir ?
0
mcsword
(24.12.11)
yok abi yok. dyg'nin de dediği gibi ne dinlemekten ne de okumaktan zevk alıyorum. böyle hisli hisli okumaya çalışanlar falan çok arabesk geliyor hep kulağıma.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
Bende önceden öyleydim...ve o halimle şimdiki şiir merak ve sevgimi ele alınca, birini fazlasıyla sevmediğin için zevk almadığını söyleyebilirim...

edit: yani en azından bende öyle oldu.
0
spider03
(24.12.11)
evet aynen hisli falan okununca da ilginç geliyor anlamlandıramama bi mala baglama oluyor halbuki ben de diğer yazın türlerini gayet okuyan biriyim.
0
dyg*dyg
(24.12.11)
kendimi bildim bileli nefret ederim. seveni de sevmem, alay ederim. aşağılarım.
0
sir gawain
(24.12.11)
"ıyyy cahil. hiç şiir okumuyor musun?" diyen geri zekalılardan uzak duracaksın bir kere. şiir okumamak genel kültür eksikliği değildir. böyle düşündüğü için kişinin kendisi kıttır, bu bir. ikincisi, şiirden zevk almamanda hiçbir problem yok bence. her yazı türü sevilecek, okunacak diye bir kaide yok sonuçta. aç romanını, kısa öykünü ya da artık neyden hoşlanıyorsan, babalar gibi oku. oh mis!
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
dinlemekten zevk almam,okumak ise seçmecedir. Şiirine göre okurum.
0
skywalkeremre
(24.12.11)
@sukrug

ya tabi öyle demiyorlar. abartarak söyledim ama bazı insanlarda böyle "şiir okumuyor millet hiç. yazık yazık." ifadesi oluyor. kötü hissediyorum kendimi.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
ben de senin gibiyim. deli gibi kitap okuyorum ama siiri sevemedim bir turlu. denedim sevmeyi ama olmadi, ben de fazla zorlamadim, romanlara ve denemelere devam ettim.

herkesin kendi zevki ama siir olayi abartiliyor bence. kimisi de butun sanat dallarindan ustun gorur gerci, ama ben goremedim pek bi olayini.
0
sakura
(24.12.11)
ben sadece biçimsel açıdan (ölçü-uyak vs.) estetik şiirlerden, ve sadece bu yönüyle hoşlanıyorum. çok sözcükle hiçbir şey anlatmayan anlamsız devrik cümleler, hisli ses tonları baygınlık veriyor bana da.
0
amateur
(24.12.11)
hiiiiç kötü hissetme kendini. istediklerini söyleyebilirler. sığ bir düşünce çünkü. her şey şiir okumak değil ki. evet çok harika yazarların efsanevi şiirleri, eserleri var ama sen sevmiyorsan, iş bitmiştir.
0
sukrug yu geayz eym gogin hogym
(24.12.11)
Tabii tek tek söyleyen kişileri bilemem ama inanıyorum ki "Aaa... Şiir okumuyor musun?" diyenlerin büyük kısmının şiirden anladıkları Facebook'taki çakma Can Yücel şiirleridir.

Zaten çoğu insanı şiirden soğutan şey de aslında böyle fonda bir müzik, ağdalı biçimde okunan ağlak manzumeler, Facebook'ta paylaşılan, aslında şiirle ilgisi bile olmayan metinler. Zaten bu şiiri müzikle birlikte okumak Türklerin keşfi falan olsa gerek. Elin gâvuru şiir okuma gecelerinde, hiç de öyle ağdalı, duygusal havalara bürünmeden, fona müzik koymadan çat çat diye okuyor şiirlerini. Benim sinirimi bozanlarsa şiiri sevemediğini söyleyen samimi insanlar değil, şiiri Facebook'ta paylaşılan zımbırtılardan ya da duygusal bir hava vermeye çalışılarak yukarıda birisinin daha dediği gibi anlamsız devrik cümlelerden ibaret sananlar.

Bakın size nasıl şiir okunur göstereyim: vimeo.com (Şiir dediğim, videonun başındaki neyli kısımda okunan değil. Daha sonra 6 45 tayfasından Şenol Erdoğan'ın okuduğu şiiri diyorum) (bkz: howl) Aynı şiirin adıyla bir film de vardır. bu uzun şiirin basılmasıyla müstehcenlik yüzünden bir dava açılmıştır. Bir dinleyin, izleyin bakalım. Belki kafanızdaki şiir imgesinden çok farklıdır.
0
microfiction
(24.12.11)
@sir gawain +1
0
serabetan
(24.12.11)
neden normal olmasın?

herşeyin seveni ve sevmeyeni var.

parayı bile sevmeyen insan var...
0
ermanen
(24.12.11)
aynı ben
0
pclik
(24.12.11)
son zamanlarda çoğu kişiden duyuyorum bunu, hoşlanmayabilirsin o senin seçimin, bir de şiirine, şairine göre değişir, şiir okumaktan ya da birinin okumasından hoşlanmıyor olabilirsin çünkü gerçekten iyi şiir okuyabilen çok az insan var bence.

ben divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini de seviyorum misal, bu tarz şairlerin hayatlarını araştırmaktan da zevk alıyorum, bu kişiden kişiye değişen bir şey ama bence en bilinenlerinden gireyim, bir nazım, bir orhan veli, cemal süreya ,bir shakespeare vs.. (daha yazmaya kalksak çok uzar bu liste) şiirlerinden zevk almamak, hiçbir şey hissetmemek eksikliktir.
0
nedensizce
(24.12.11)
Baştan belirteyim, kadınım, şiirden de hiç hazzetmem. Çok da kitap okurum aynı sizin gibi ama şiir sevmiyorum. Herkes her şeyi sevmek zorunda değil, gayet normalsiniz.

Edit: Şiirden bir şey hissetmemek de eksiklik değildir, sizin algınıza hitap etmiyor olabilir. Başka bir şey o şiirin hissettirmesi gereken şeyi haydi haydi hissettirebilir.

Ama tutup Shakespeare'in eserlerine falan "Kötü" diye bok atmak bildiğin eşekliktir, zırtapozluktur o ayrı. Yapılan işi taktir etmekle, o işin size hitap etmesi başka başka şeyler. Ben de aynı hazzı quantum teorisi okumaktan alıyorum belki, ya da kozmoloji, o mükemmelliği göremeyen insana da "Bunu anlamamak eksiklik" demek gibi bir hakkım yok, o da şiirden anlıyordur mesela.

Not olarak; şiirden kasıt olarak ben romantik şiirleri falan aldım ama Dante'nin Inferno'su falan da şiir yani, onu gayet bayıla bayıla okudum. Ama işte günümüzde şiirden kasıt pek onlar değil.

Böyle gözlerini kısıp ufuklara bakan adam havasını yaratmaya çalışan şiirleri sevmiyorum evet.
0
aileena
(24.12.11)
Normallik gorece bir kavram. Fakat genellikle, bu tur cumleler kuranlar bir cumle sonra kendilerini bir cumle sonra tekzip ediyorlar. Bu tur insanlar, malesef kendini ifade etmenin bir formunu iskalayan insanlar.

Soyle aciklayayim basit bir ornekle. siirden hoslanmiyorum dedik. fakat ikinci cumlemiz , cem karaca severim oldu. Dolayisiyla, O`nun ya da daha sonra coverlayanlarin(burada yas da onemli) Sende herkes gibisin adli , nazim hikmetin ergen akli ile yazdigi bir siirin muzik ile yorumlanmis halini sevmiyor olmak gerekir. Eger boyle bir ikilem yasamiyorsan yani , sokarim cem karacanin sarkilarinin %80 ine diyorsan, tutarlidir yaptigin, Yoksa malesef, siglik vardir.

Bunu zilyon tane ornekle cogaltabiliriz. mesela sezen aksu, kendine ait siir kitabi var , eksik siir diye, hit olan bir cok sarkisi orada siir formunda, cunku kadin siir yazmiz, sonra o ya da baska biri muzikal yetenegi ile onu notalandirmis. Yasar da oyle, Eline gitari alip,kafadan yazmiyorlar. Yada ne bileyim. o nirvana bile something in the way adli turkusunu siir formunda yazip sonra muzik ile birlestirmis adam.

Ha yokmu eline sazi alip, hep yazip hep soyleyen adamlar. Var Bizim edebiyatimizda asik deniyor, ki onlarindan bir cok sozu yine once yazilmis sonra baglama ile bulusturulmustur.


Sen bu tutarsizligi yasamiyor ve hayir benim icin muzik, sadece Klasik muzik diyorsan , ya da hayir ben sadece tecno dinlerim yada ne bileyim kill em all denmesi beni ifade ediyor diyorsan. Sorun yok.

Unutma , rap gibi cok extrem bir muzik formu dahi, iyi bir sair degilse rapci yine kotu oluyor. Ha diyorsan ben candy shopcuyum, o zaman celiski yok yine. ama eminem dahi Cleanin out my closet ile aslinda bir siir okuyor.( bak dikkat et burada siir kavramini o kadar genis tutuyorum ki; oha aruzdan baska vezinde yalinana siir demem deyip , seni iyice itmeyeyim)

Bu nedenle, bu nedenle siirden hoslanmamak buyuk bir lokma yutmak icin,

Ama sunu dersen ( yani hali hazirda soyledigim celiskiye sahipsen) Ya ben seneze cem karacaya laf mi ettim. Benim bahsettigim siir daha bestelenmemis olanlar. :) o zaman Ben tembelim ya da misralarla cizilen bir resmi yorumlayacak tecrubeye sahip degilim sorun mu ? diye sorman gerekiyor.

Cevabim ise; hayir degil, ama yapan yada yapabilen, daha bir makbuldur gozumde olur.

Lutfen bu celiskiye dusme, Cunku sabahattin ali sinopta hucresinde, flarmoni orketrasiyla yatmadi. Aldirma gonul der iken, bestesi nasil olur ben olduktan sonra diye dusunmedi. O yazdi. Allahin verdigi yetenekle, o rada notlar sakladi. birisi geldi. o notalari buldu. sarki yapti. Belki 100 yil sonra baska birisi gelip daha baska seyler bulacak.

Unutma ki, 600 yil evvel kacacaoglan , olunce sevemezzem seni derken, gitar cordlari yoktu. onun nasil soyledigini bile bilmiyoruz. Belki hic bir zaman baglama ile bile soylemedi.

umarim olmustur.
0
pie
(24.12.11)
@pie

uzun süredir müzik ile ilgilenen bir insanım ve sözlere dikkat ederek şarkı dinlediğim çok nadir olmuştur. yani dediğin gibi genellikle "sokarım onun yazdığı sözlere" deyip geçiyorum. bana bir şey ifade eden müzik olmuştur hep. o yüzden müzikal ağırlığı fazla olan şeyler dinlerim hep.
0
🌸trinitrotoluen
(24.12.11)
o zaman dedigim gibi problem yok. lakin su handikap hep olacak. Sadece ensturmental dinlemedigin surece.

bir cok sarki; o yazilan sozlerin icindeki gizlenmis notalari bularak yapiliyor. yada en azindan benim ifade seklim o. yani hotel california nin ara melodisi o sozler olmadan birsey ifade etmeyebilirdi. yada hic cikmayabilirdi. tabiki klasik muzik vs farkli. bu ikilemi astigin surece problem yok.

bir film muziginde bile yine bir konu oluyor. filmin hissetirdigini muzisyen yorumluyor, direk siir yok ame bir metin senaryo ve gorsel materyal var. hatta bazen golgesizler gibi film muzigi , filmin onune gecebiliyor.
0
pie
(24.12.11)
şunu da ekleyeyim facebook ergenleri hakkında bir bok bilmeden paylaşıyor diye nazım hikmetin yazdığı herhangi bir şiire " ergen aklıyla yazılmış " demek yanlış olur, sizin de o ergenlerden bir farkınız kalmaz.

söylemeden edemeyeceğim pie. acayip saçmalamışsın. genel olarak yazdıklarının hepsiyle de.
0
nedensizce
(25.12.11)
şiir dinlemekten nefret ederim, dinlemem kesinlikle, kaçarım duyarsam. ama şiir okumayı da bi o kadar çok severim ben mesela. zevk meselesi, normaldir.
0
s e
(25.12.11)
@ nedensizce.

Tesbihte kusur osmaz. O siirin nazim hikmetin gayet yasca gencken yazildigini dolayisiyla ergenlik caginda oldugunu, buna ragmen yine de ifade ettigi butunun, bir cok ayni yastaki insandan daha ilerde oldugunu vurgulamak istedim. bu nazimi elestirmek icin degildi.onu ayriyetten yaparim baska bir konuda.

-Populer olmanin en kolay oldugu dal yani muzikte bile bir cok kalici seyin, genelde iyi siirler uzerine yazilmis oldugunu vurgulamanin nesi sacmalik?

Siirden hoslanmadigini soyleyen birinin, bu konuda da bir diyecegi olmasi gerektigini istemek.

Ben iyi melodi , iyi sozsuz olmaz demedim ki, iyi sozlerin bircogunun iyi melodiler uretilmesine vesile oldugunu ve o uretim surecinde bagimsiz dusunulemeyecegini, cunku genelikle melodinin o siirin dizeleri arasinda sakli oldugunu soyledim. Ve bunu ornekledim kalici ve her koseden ornekler ile.

eger varsa karsi bir savin, yazarsan aa hic boyle bakmamistim derim. fakat yoksa , soyledigin pek birsey ifade etmedi. cunku leonard cohen bana hic oyle once hissetirmiyor!
0
pie
(25.12.11)
Enstrümantal iyidir

www.youtube.com
0
🌸trinitrotoluen
(25.12.11)
(8)

Klasik müzik

kimlanbu
şöyle bir parça var mırıldanayım biraz :dınıııt dınt dııın dınıııt dınt dınnnn dınıt dı dırırırı rıt tıt dınbir de mırıldanınca bulan bir site vardı bonus olarak onu d söylerseniz süper olur.
şöyle bir parça var mırıldanayım biraz :

dınıııt dınt dııın dınıııt dınt dınnnn dınıt dı dırırırı rıt tıt dın

bir de mırıldanınca bulan bir site vardı bonus olarak onu d söylerseniz süper olur.
0
kimlanbu
(22.12.11)
kardeş nota yanlış,

laa lala lalalalala la lala la lalalalala la la la lala la lalala la la la lala

bu olmasın la ?
0
isikarkadasim
(22.12.11)
vivaldi gibi duruyor. 397. prelude do diyez minör violin konçertosu olabilir!
0
solfej
(22.12.11)
dınıııt dınt dıııın ile dınııııt dınt dınnn

birbirinin ritimsel olarak tamamen aynisi mi? (melodi demiyorum)

ona gore ugrasicam.
0
la traviata
(22.12.11)
ikinci dınıt dın biraz daha kalın
0
🌸kimlanbu
(22.12.11)
aha valla anladım neden bahsettiğini de kimin olduğunu çıkaramıyorum, la traviata bilir bi ihtimal. sol do re mi - sol mi re do - re mi fa sol sol sol sol la sol fa falan diye gidiyor anladığım kadarıyla?
0
s e
(23.12.11)
www.youtube.com

şu olmasın
0
longair
(23.12.11)
@s e

notalarin hepsi naturel mi? diyez bemol olan var mi?

bi de bastaki sol'ler, do dan pes olan sol mü yoksa do dan ince olan sol mü?

kimlanbu mirildanmani bekliyoruz acilen. bu boyle gitmez!!!!!!111
0
la traviata
(23.12.11)
hepsi naturel. ilk "sol do re mi"de sol, do'dan daha pes yani gittikçe inceliyor. sonraki "sol mi re do" kısmında iseeee solden geriye doğru kalınlaşıyor. o değil de benim kafama takıldı şimdi bu şaka maka.
0
s e
(23.12.11)
(3)

nüfus örneği ve sabıkasızlık belgesi

s e
istanbul bakırköy'de tasdikli nüfus örneği ve sabıkasızlık belgesini nereden alabilirim, son değişikliklere göre bilen var mıdır?
istanbul bakırköy'de tasdikli nüfus örneği ve sabıkasızlık belgesini nereden alabilirim, son değişikliklere göre bilen var mıdır?
0
s e
(22.12.11)
nüfus örneğini nüfus müdürlüğünden, sabıka kaydını adliyeden.
0
el magico
(22.12.11)
bakırköy nüfus müdürlüğü bakırköy kaymakamlığı'nın orada mı?
0
🌸s e
(22.12.11)
2 gün önce aldım onaylı nüfus örneğini, nüfus müd. vermedi ama muhtarlıktan aldım.

Sabıka kaydı bakırköy adliyeden alırsın 10-15 dk sürer. 5TL.
0
poseidon1
(22.12.11)
(5)

email'e resim yapıştırmak

empty space
herkese merhaba,kesin çok basit bişi bu ama dön dön bulamadım. mail metni olarak bir yılbaşı tebriği olsun istiyorum. mail açılınca o gözüksün istiyorum. ekte bi dosya olmasın istiyorum. anlatabildim mi?nasıl yapacağım?size güveniyorum, ey duyuru ahalisi! :)
herkese merhaba,
kesin çok basit bişi bu ama dön dön bulamadım.

mail metni olarak bir yılbaşı tebriği olsun istiyorum. mail açılınca o gözüksün istiyorum. ekte bi dosya olmasın istiyorum.

anlatabildim mi?

nasıl yapacağım?

size güveniyorum, ey duyuru ahalisi! :)
0
empty space
(21.12.11)
resmi paintte açıp kopyala yapıştır

not: gmailde işe yarıyor
0
Abraxass
(21.12.11)
hemen yeniden deniyorum.
0
🌸empty space
(21.12.11)
eğer bir jpg dosyası falansa, direk tutup emailin yazı kısmına bırakınca oluyor.
0
s e
(21.12.11)
outlook u bilmem de mozilla thunderbird bu işi çok iyi yapıyor. outlook da yazı kısmına bıraksan bile sanki ek olarak gönderiyordu.
0
impubes
(21.12.11)
dedim ya çok basit bişidir kesin diye, gmail ayarlarında, labs'da görüntü/resim eklemeyi etkinleştirmediğimiz için olmuyormuş.

şindi çok şahane çok güzel oldu. herkese çooook teşekkürler yardımları içün.

oh be! :)
0
🌸empty space
(21.12.11)
(6)

soslu bi tavuk lazim

cosmicgadin
tavuk yemegi tarifi istiyorum.sos icinde tavuk olsun, uzun uzun kesilmis, sebzeler ve kremali bi sos ama ne nasil?
tavuk yemegi tarifi istiyorum.sos icinde tavuk olsun, uzun uzun kesilmis, sebzeler ve kremali bi sos ama ne nasil?
0
cosmicgadin
(12.12.11)
belli bir şeyi mi arıyorsunuz yoksa böyle bişeyer tarif edin mi? sebzeleri ve tavuğu köri ile sote yapın. içine de krema atın. az daha pişirin. mis.
0
ben smyrna
(12.12.11)
evet kori ile dedigin sekilde yapmak aklima geldi ama farkli olsun istedim.belli bisey aramiyorum.
0
🌸cosmicgadin
(12.12.11)
tavuğu poşetle pişir , ister içine at sebzelerini istersen de dışarda kavur.
0
naturelist
(12.12.11)
Ben genellikle şu şekilde yapıyorum:

İlk önce soğanları karamelize ediyorum.
Ardından jülyen doğranmış kırmızı ve yeşil biberleri ölmeyecek şekilde çok az zeytinyağında çeviriyorum.

Sonra başka bir tavada mantarları ve istenilen büyüklükte doğranmış tavuk etlerini yine çok az zeytinyağı ve birazcık da tereyağıyla pişiriyorum. Pişmeye yakın köri ve istenilen baharatlardan koyulabilir.

Sos kısmı için de, bir miktar hardalı kremayla yumuşatıp tavukların üzerine döküyorum ve o şekilde birazcık daha pişiriyorum.

Hardal keskin bir tat olduğu için hardal/krema oranına dikkat etmek lazım.

Ardından karamelize soğan ve biberleri bir tabağa alıp üzerine tavuğu ilave ediyorum.
0
homo statisticus
(12.12.11)
limon soslu tavuk deneyebilirsiniz. limon kabuğu rendeleyin, rendeyi krema ile beraber ocakta pişirin kısa bi süre. tavuğu da ayrı pişirin, en son sosu üzerine dökün. muazzamdır, tavsiye ederim. salata yanında oh.
0
s e
(12.12.11)
ben tavukları incecik kesip çok az yağda kızartıyorum onu ayrı bir tabağa alıp üstüne domates ve fesleğen domates ve çok az birer salçasını suyunu çekene kadar kaynatıyorum sonra patates püresi üstüne tavuk ve en üste sos mamamia lık oluuor:)
0
HNDS
(12.12.11)
(11)

mimarlık okuyorum, ikinci yabancı dil ?

magni46
ingilizcenin yanına bir yabancı dil daha eklemek istiyorum, bir mimar için hangisi daha iyi olur ?? almanca - rusça.. bundan farklı olarak bi dil söylemek isterseniz lütfen belirtin teşekkürler
ingilizcenin yanına bir yabancı dil daha eklemek istiyorum, bir mimar için hangisi daha iyi olur ?? almanca - rusça.. bundan farklı olarak bi dil söylemek isterseniz lütfen belirtin teşekkürler
0
magni46
(11.12.11)
italyanca der şimdi herkes...
0
terp
(11.12.11)
ben herkes miyim ?

ispanyolca.

çünkü antonio gaudi'den dolayı.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(11.12.11)
bunu çok kez yazdım bir daha yazıyım:

anasının gözü gibi deli gibi manyak gibi bir ingilizceniz varsa, mesela:

www.bbc.co.uk

bunları çok çok rahat anlayabılecek kadar...

bir şey diyemiyorum ama bu yokken italyanca ispanyolca fransızca falan ancak ucuz fantezidir.

birisi demişti ki: "ingilizce dışında bir dil öğrendinizde o ülkenin vatandaşı ile o dilde daha iyi anlaşabileceğinizi mi sanıyorsunuz?"

yani ingilizce bilen siz ile ingilizce bilen alman olsun. anlaşma imkanınız yüzde 40 olsun.

sizin yıllar yıllar yıllar boyunca alman öğrenmeniz lazım ki yüzde 40ın üstüne çıkın ve

"ohhhh be iyi ki almanca öğrendim ki bu alman ile ingilizce anlaşmamızdan kat kat daha iyi anlaşıyoruz" diyecek duruma gelin.

sıfırdan almancaya başlasanız kaç senede buraya geleceksiniz?

hele hele ispanyolca falan tam bir balon.

kariyer.net te sırf ispanyolca adam arayan 5-10 kişi vardı geçen baktığımda.

ama mimarlıkta falan belki manyak deli bir şeydir almanca öğrenmek ama sanmam.

"şu mimarlık kitabının SADECE ALMANCASI var almancam olmasa asla anlamazdım ve asla şu şu bilgilere erişemezdim" ???

var mı böyle bir şey ?

sıfırdan teknik bir mimarlık kitabının almancasını (ki mutlaka ingilizcesi de vardır) anlamak için harcayacağınız o kadar zamanı ingilizceye ayırın şekspir olursunuz.
0
29ekim2011
(11.12.11)
ki zamanında uzuuuun uzun ispanyolcanın işe yararlılığının SIFIR olduğunu yazdım buralarda.

ama hobidir bilmem nedir olur. illa hobi ise ispanyolca öğrenin kick boks öğrenin pul toplayın 3 bant bilardo öğrenin elbet ama işe yarama adına kariyer adına ispanyolca sıfırdır.
0
29ekim2011
(11.12.11)
Mimarlıktan anlamam ama aklıma şöyle bir şey geldi. Kenine bir tarz belirleyip ona göre dil öğrensen ? Mesela İspanyol mimarisi-ispanyolca, Rus Mimarisi-Rusça gibi ?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(11.12.11)
ben de şöyle bir şey desem:

maden mühendisliğinde, petrol üzerine master yapmak için arapça bilmek mi lazım?

gıda mühendisliğinde, kahve üstüne çalışmaları okuyup anlamak için ispanyolca portekizce mi şart?

ingilizce dışında gerisi hikaye.
0
29ekim2011
(11.12.11)
inşaat sektörünün kalbi neresi?

kime sorarsan sor, dünyanın en büyük mimarlık ofislerinin şube açtıkları yeri göstereceklerdir.

ortadoğu, arap yarımadası.

ideallerin yüksekse ve imkanın varsa, öğrenmen gereken dil açık.
0
lanlanlan
(11.12.11)
(bkz: ingilizce dışında ikinci bir yabancı dil öğrenmek)

bunlara da bakın.

akademik seviyede arapça öğrenmek? ispanyolca öğrenmek? ehh.. ne diyeyim.
0
29ekim2011
(11.12.11)
bi tanıdık fransızca öğrendi, az biraz da ispanyolcası var. ingilizcesi de iyiydi zaten. dil avantajından dolayı şirkette iyi bir konumda şu an. baya uğraşmıştı ama fransızca öğrenmek için..
0
toshiro
(11.12.11)
detay dergileri genelde almanca olur, belki almanca işe yarayabilir.
0
s e
(11.12.11)
abim fransa'da 3 sene askeri ateşelik yaptı sonra geldi devamlı okudu kurcaladı emek harcadı. kpds'den 58 aldı, diğer kısmlarını bilemiyorum.

yani bir dilin canına okumak gerçekten de zor iş.
0
29ekim2011
(11.12.11)
(7)

engelli dostu kentler

sarper361
bir şehrin engelli dostu olabilmesi için hangi kriterleri yerine getirmesi gerekiyor? aradım fakat bulamadım.
bir şehrin engelli dostu olabilmesi için hangi kriterleri yerine getirmesi gerekiyor? aradım fakat bulamadım.
0
sarper361
(10.12.11)
bildik, düşündüklerimizi mi yazalım yoksa kaynak mı istiyorsunuz?
0
ben smyrna
(10.12.11)
Amerika'da Adalet Bak.'na bağlı www.ada.gov var. Burada mimari tasarımda (iç mekan ve dış mekanlarda) engelliler için standartlar oluşturulmuş. Şehrin de engelli dostu olabilmesi için buradaki kurallara uyulmuş olması gerekli.

Kot değişimi olan yerlere mutlaka rampa ulaşımı olmalı, rampalar için eğim, korkuluk standartları var. Bunlara uyulması gerekiyor.
Kapı eşikleri yanlış hatırlamıyorsam 3cm.'den fazla yapılamıyor.
Engelli tuvaletleri için ölçü standartları var.

Tabi bu yazdıklarım aslında daha çok yapılar için geçerli ancak şehir genelinde de benzer uygulamalara dikkat edilmesi gerekiyor.
0
edaydin
(10.12.11)
öncelikle o şehirde yaşayan insanların eğitilmiş, bu konularda bilinçlendirilmiş olması kriterini yerine getirmesi gerekiyor.
0
avkatbey
(10.12.11)
üst geçitlerde filan engelli asansörü yapıyorlar artık izmitte... istanbulda pek görmedim onu..
0
ruhibirbanyo
(10.12.11)
@ben symrna ikisi de olur.
0
🌸sarper361
(10.12.11)
viyana. toplu taşımayı her insan yardım almadan kullanabiliyor.
0
s e
(10.12.11)
- engelli otoparkını unutmamak gerek.
- sesli trafik lambaları
- kot farkı olan yerlerde tırtıklı zemin yüzeyleri
- engelli tuvaletleri
- rampalar (kaldırımlarda özellikle)
- her binada tüm katlar arası erişimin sağlandığı asansörler
- engelliler için eğitim yapıları
- tüm toplu ulaşımlarda engellilerin tek başına kullanımın sağlanması

aklıma geldikçe eklerim...
0
purkinje
(10.12.11)
(6)

Kahve kokusu

kamilinsan
İstiyorum ki odam kahve koksun böyle kahve dükkanları gibi, ne yapsam ne etsem?Türk kahvesi mi yaksam yoksa yoğun bir kahve hazırlayıp kaloriferin üstüne mi koysam var mı geçerli bir yöntemini bilen daimi ve yoğun kahve kokusunun?
İstiyorum ki odam kahve koksun böyle kahve dükkanları gibi, ne yapsam ne etsem?

Türk kahvesi mi yaksam yoksa yoğun bir kahve hazırlayıp kaloriferin üstüne mi koysam var mı geçerli bir yöntemini bilen daimi ve yoğun kahve kokusunun?
0
kamilinsan
(07.12.11)
filtre kahve makinası al, hem kahveni iç hem kokusu odanı sarsın
0
freebird5406_2
(07.12.11)
kahve kokulu mumlar var ama etkili mi bilemem kullanmadım hiç.
0
hıkmıkzık
(07.12.11)
taze çekilmiş kahve al, böyle öakineden çıkarçıkmaz al, odayı kokutur zaten :)
0
megalomaniac
(07.12.11)
ben bunu yapıyorum, ayda bir taze çekilmiş kahve al megalomaniac'ın da dediği gibi, bi kaba koy, istediğinde aç oda koksun. en ekonomik yolu bu. kahve esansları çok pahalı, filtre kahve makinesi de bunun için almaya değecek bir şey değil sırf.
0
s e
(07.12.11)
kahve biz yazın sinekleri kaçırmak için fln yakıyorduk. sakın yakma leş gibi kokar odan..
0
locco
(07.12.11)
kahve kokusunu seven içmesini de sever herhalde :) sabah kalkıp kahve makinasına kahveyi suyu koy, sonra duşa gir kahven hazır olsun, duştan çıkar çıkmaz tüm vi saran tazen kahve kokusu suratına çarpsın :)
0
freebird5406_2
(07.12.11)
(24)

Google'ın işe alma soruları

dierache
Yarın sınavım var oturdum nelerle vakit geçiriyorum tey tey.Yıllar önce rastgelmiştim. Az önce tekrar görünce size sorayım dedim. Google işe almadan önce bu soruları soruyormuş. Bir çoğu zekaya ve hayalgücüne dayalı sorular. Sabit cevapları yok gibi geldi bana. Burdaki zeka küpü arkadaşlarla bu soru
Yarın sınavım var oturdum nelerle vakit geçiriyorum tey tey.

Yıllar önce rastgelmiştim. Az önce tekrar görünce size sorayım dedim. Google işe almadan önce bu soruları soruyormuş. Bir çoğu zekaya ve hayalgücüne dayalı sorular. Sabit cevapları yok gibi geldi bana.
Burdaki zeka küpü arkadaşlarla bu soruları açığa kavuşturmak istedim.

(Duyuru dışarıya kapalı)

Sorular şunlar:

Bir otobüse kaç golf topu sığar?
(ÇÖZÜLDÜ) Bozuk para boyutuna ininceye kadar sıkıştırıldınız ve kütleniz orantısal yoğunluğunuzu koruyacağınız kadar ufaldı. Ardından bir kıyıcı (blender) içine atıldınız ve 60 saniye içinde çalışmaya başlayacak. Ne yapardınız?
(ÇÖZÜLDÜ) Veritabanının ne anlama geldiğini (3 cümleyle)sekiz yaşındaki kuzeninizin anlayacağı bir şekilde açıklayın.
(ÇÖZÜLDÜ) Saatin akrep ve yelkovanı günde kaç kere üst üste gelir?
A noktasından B noktasına ulaşman gerek ama başaracağın kesin değil. Ne yaparsın?
(ÇÖZÜLDÜ) Dolabında o kadar çok tişört var ki seçmekte zorlanıyorsun. Daha kolay seçim yapmak için ne yaparsın?
Bir köyde her 100 evli çiftin birinde koca, karıyı aldatıyor. Her kadın kendi kocası dışında hangi erkeğin aldattığını biliyor. Köyde zina yasak ve kadına kocasının aldattığını ispatladığı anda öldürme yetkisi veriyor. Hiçbir kadın bu kurala karşı koyamıyor. Bir gün kraliçe köyü ziyaret ediyor ve en azından bir erkeğin zina yaptığını söylüyor. Ne olur?
Hep erkek çocuk istenen bir köyde aileler erkek çocuk doğuncaya kadar doğurmaya devam ediyor. Erkek doğarsa da artık çocuk yapmıyor. Bu köyde kızların erkeklere oranı ne olabilir?
(ÇÖZÜLDÜ) Bir otoyolda 30 dakika içinde bir araca rastlama oranı yüzde 0,95 ise
10 dakikada rastlama oranı nedir?
Kolundaki saat 03:15. Akrep ve yelkovanın açısı kaçtır? (Sıfır değil!)
(ÇÖZÜLDÜ) Dört kişi gece karanlığında bir ip köprüden geçmek zorunda. Ancak sadece bir el fenerleri var ve içindeki pil 17 dakika yetecek. Köprü aynı anda iki kişiden fazla taşıyacak kadar sağlam değil ve el feneri olmadan geçmek için çok tehlikeli. Her kampçının geçiş hızı da farklı. Bir 1 dakikada, diğeri 2 dakikada, diğeri 5 ve en yavaşı 10 dakikada geçebiliyor. Nasıl olur?
Bir partidesin. Sen ve arkadaşınla birlikte 10 kişi var. Arkadaşın seninle aynı gün doğmuş her kişi için 1 dolar vermek üzere bahse giriyor. Ama bulamadıkların için de 2 dolar alacağını söylüyor. Bu bahse girer miydin?
Dünyada kaç piyano akortçusu var?
(ÇÖZÜLDÜ) Aynı boyda sekiz topun var. Hepsi aynı ağırlıkta ancak bir tanesi biraz daha ağır. Bir terazide sadece iki defa tartarak hangi topun daha ağır olduğunu nasıl bulabilirsin?
(ÇÖZÜLDÜ) 5′ten 1′e doğru azalan rütbelerle beş korsanın var. En rütbeli korsan toplam 100 altının nasıl bölüşüleceğine karar verme hakkına sahip. Ancak diğerleri de onun kararına oy veriyor ve yarısından azından oy alırsa öldürülüyor. Kendi payını en fazla tutup hayatta kalması için nasıl bir paylaşım yapmalı? (İpucu: Korsanlardan biri altının yüzde 98′ini alır)
0
dierache
(07.12.11)
ben bildiğim bir tanesi ile başlayayım.
piyanolu sorunun cevabı: piyanolar akort edilmediğinden hiç akort tamircisi yoktur. (bu soru zekayı değil de genel kültürü ölçüyor sanırım)
0
🌸dierache
(07.12.11)
aynı boyda 8 top sorusunun cevabı sanırım şöyle:

toplar 3 3 2 olarak ayrılır önce.

3 leri tartarız. eğer ağır top içlerinden birindeyse ağır gelen küfedeki toplardan birini elimize alıp ikisini tartarız. ikisi eşitse ağır olan top elimizdekidir.
0
🌸dierache
(07.12.11)
el fenerli soruyu daha önce başka bir yerde duymuş ve uğraşmıştım. iki üç dakikada çözmüştüm. o yüzden çözümü hatırladım hemen. önce 1 ve 2 dakikada gidenler, beraber 2 dakikada geçer 1 dakika olan geri döner, 10 ve 5 beraber 10 dakikada geçerler, 2 el fenerini alıp 1 i almaya karşıya geçer ve 2 ile 1 2 dakikada karşıya geçerler. 2+1+10+2+2 = 17
0
teletabi
(07.12.11)
akreple yelkovan 22 defa üst üste gelirmiş.(editli)
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(07.12.11)
sanırım dolaptan tişört secme sorusuna mantıklı bir cevap olabilir:
-dolabımdan daha kolay ve daha kısa secim yapmak için 20 farklı tişört alacağıma aynı tişörtten 20 tane alırım. dolayısıyla secim yapmakla ugrasmam.
0
leni 09
(07.12.11)
@tizi reftar olanin payine dagmen dolasir (copy paste yaptım) o sorunun cevabı nette çok tartışılmış. 22 diyen de var. millet genelde sadece tam saatlere bakıyor ama akreple yelkovan örneğin saat 13.06 civarı gibi de üst üste gelebiliyor. 24 değil de 23 mü demeliyiz acaba ona?
0
🌸dierache
(07.12.11)
@leni 09 dediğim gibi bazı soruların cevabı mantığa dayalı olarak değişebiliyor. seninki de bi çözüm olabilir en nihayetinde. ama başka cevaplar da vardır belki?
0
🌸dierache
(07.12.11)
@tizi reftar olanin payine dagmen dolasir, akreple yelkovan 22 kez üst üste gelir. saat 11'e 5 kala(tam 5 değil de 6,7 ya da 3,4 kala da olabilir) akrep ve yelkovan üst üste gelmiyor.

günde 2 kez olduğu için de 24-2=22 kez.
0
leni 09
(07.12.11)
@dierache, günde 2 kez '12 saat' olduğu için 23 değil 22 olur :)
0
leni 09
(07.12.11)
@leni saat sorusunun cevabı 24 gibi geldi bana tekrar bakınca.
0
🌸dierache
(07.12.11)
her 12 dakikada bir, akrep, 6 derece hareket eder.
koldaki saat 3.15 iken, akrep ile yelkovan arasında da 7.5 derecelik bir açı vardır.
0
leni 09
(07.12.11)
@dierache, bak şimdi; ilk yazdıklarımı tam olarak düşünün:
1-) 01.05
2-) 02.10
3-) 03.15
4-) 04.20
5-) 05.25
6-) 06.30
7-) 07.35
8-) 08.40
9-) 09.45
10-)10.50
11-)12.00

burada dikkat edilecek nokta saat 11.55i yazmadım. cünkü akrep her 12 dakikada bir kez ilerler. yani yelkovan 11ve civarına geldiğinde akrep 12'nin ustunde değildir ama dibine kadar gelir. ust uste geldikleri anda saat 12yi gösterir. yani yukarıdaki gibi 12 saatlik dilim içerisinde 11 kez ust uste gelirler. 24 saatte de bu rakam 22 olur. :)
0
leni 09
(07.12.11)
bazı soruların cevabı var şurda:
www.businessinsider.com

diğerlerini de google ile bulabilirsin sanırım :) bir de bazıları kalkmış heralde, bazılarının da cevabı kişiden kişiye değişir (probleme çözüm üretme ile ilgili olanlar)
0
ermanen
(07.12.11)
bir otoyolda 30 dakika içinde bir acara rastlama olasılığı %0.95 ise, 10 dakika içinde bir araca rastlama olasılığı mantıken %95e eşit veya daha az olmalıdır. ama nasıl bir bağ kurulması gerektiğini çözemedim hala :s
0
leni 09
(07.12.11)
yalnız yanlışlık olmasın, piyano akort edilen ve hatta özellikle piyano akordu yapabilen insanlar tarafından yapılır.
0
s e
(07.12.11)
03:15 dijital bir ifade dolayısıyla dijital saatten bakılarak söyleniyor o nedenle de cevap sıfır değil..

otoyolda arabayla karşılaşma olasılığı 10 dakikada da binde 0.95 olur. olasılık zamana bağımlı değildir.
0
dinamyt
(07.12.11)
Hep erkek çocuk istenen bir köyde aileler erkek çocuk doğuncaya kadar doğurmaya devam ediyor. Erkek doğarsa da artık çocuk yapmıyor. Bu köyde kızların erkeklere oranı ne olabilir?


bu sorunun da tam net bir cevabı olduğunu düşünmüyorum yine. nedenine gelecek olursak; ailelerin en fazla kaç cocuk dogurma hakkı/yeteneği/şansı vs. olduğu ve köydeki aile sayısının kac oldugu gibi belirsizlikler olması.
0
leni 09
(07.12.11)
@dinamyt, yalnız şöyle bir şey var:

atıyorum, bir otoyolda her 30 dakikada toplam 1000 tane araç geçiyor ve bunların sadece 95 tanesi kırmızı ferrari. 10 dakikada kac tane kırmızı ferrari görme ikmkanımız var? gibi bi soru elde edemez miyiz? böyle bir anlam çıkarmıştım ben.
0
leni 09
(07.12.11)
@leni bir zarı attığımda 1 gelme oranı 1/6 ise zarı 10 dakika atmam ya da yarım saat atmam oranı değiştirir mi?
0
dinamyt
(07.12.11)
korsan sorusunun cevabı %51 imiş @ermanen'in verdiği linke göre.
0
🌸dierache
(07.12.11)
Veritabanını 8 yaşındaki kuzene 3 cümleyle anlatma sorusunun cevabı ermanenin verdiği linkte şöyle:

"A database is a machine that remembers lots of information about lots of things. People use them to help remember that information. Go play outside."
0
🌸dierache
(07.12.11)
blender sorusunun cevabı kişiden kişiye değişirmiş. sitedek cevaplardan birisi:
"blenderin elektrik motoronu kırmaya çalışırdım"
0
🌸dierache
(07.12.11)
@dinamyt, 30 dakkada yüzde 0.95 ise 10 dakkada kaçtır? sorusunda şimdi sana hak verdim. doğru diyosun :)
0
leni 09
(07.12.11)
ilk soru için,

otobüsü bir kutu gibi düşünüp en x boy x yukseklik ile hacmini hesaplayabiliriz.
daha sonra da golf topunun pi x r^2 x yukseklik ile hacmini hesaplayabiliriz.

otobusun hacmi / golf topunun hacmi = bize yaklaşık cevabı verebilir. tam cevap için otobus içindeki koltukların hacmini çıkarmamız lazım toplam otobus hacminden.

koltukların hacmini nasıl hesaplarız derseniz, ben de bilmiyorum. çok zor. :)
0
leni 09
(07.12.11)
(3)

2012 şiir ve veya kısa öykü/hikaye yarışmaları

gominist redar
2012'de ülke çapında düzenlenecek bu tarz yarışmalarının bir listesini rica ediyorum.hepsinin olmasa bile belli başlıca olanlarının en azından.teşekkürler olsun...
2012'de ülke çapında düzenlenecek bu tarz yarışmalarının bir listesini rica ediyorum.
hepsinin olmasa bile belli başlıca olanlarının en azından.

teşekkürler olsun...
0
gominist redar
(06.12.11)
şimdiden hepsini bulman mümkün değil, düzenli olarak arama yapmak zorundasın internette. her yıl düzenlenenlerden biri yunus nadi'dir mesela ama zamanını bilmiyorum..
0
ruhibirbanyo
(06.12.11)
altkitap öykü ödülü var. tek öyküyle katılıyorsunuz. www.altkitap.com adresini takip edin. zamanı gelince duyururlar. ayrıca varlık dergisinin yaşar nabi nayır adına verdiği şiir ve öykü ödülleri var. kitap oylumundaki şiir veya öykü dosyanızla katılıyorsunuz. varlık dergisini takip edin bunun için. ayrıca www.varlik.com.tr'de de bilgi olabilir.

şunlara bakın bir de:

sanatkop.com
yarismatakip.org
www.kayipedebiyat.com
www.kayipedebiyat.com
0
microfiction
(06.12.11)
s e
(07.12.11)
(8)

İşletme ismi önerisi

russalatasi
Tatlı insanlar, Yılbaşı öncesinde açmayı planladığımız ambalaj üzerine işletmeye isim önerisinde bulunabilir misiniz? aklıma 'orhan ambalaj, kemal ambalaj'dan başka bir şey gelmiyor. iyi kötü hiç fark etmez öneri öneridir. şimdiden teşekkür ederim. saygılarımla.
Tatlı insanlar,

Yılbaşı öncesinde açmayı planladığımız ambalaj üzerine işletmeye isim önerisinde bulunabilir misiniz? aklıma 'orhan ambalaj, kemal ambalaj'dan başka bir şey gelmiyor. iyi kötü hiç fark etmez öneri öneridir. şimdiden teşekkür ederim.

saygılarımla.
0
russalatasi
(05.12.11)
arma ambalaj - diyecektim, gogılladım var :/ sanki bişey.
0
9kuyruklukedi
(05.12.11)
paketler ambalaj :))
0
kıllı bamya
(05.12.11)
am-balaj
0
metehan01
(06.12.11)
ambalej
0
dorian greyfurt
(06.12.11)
parlak ambalaj, mat ambalaj, cafcaf ambalaj.
0
s e
(06.12.11)
ben asil duran ve cool bir imajı olan bir kelime seçerdim. prestij ambalaj gibi. (hem çift j oldu ne güzel :P )
0
9kuyruklukedi
(06.12.11)
turuncu ambalaj
0
Canawar
(06.12.11)
cancan ambalaj
0
oda sicakliginda saklayiniz
(06.12.11)
(3)

matkapör komşu

dahinnotha
yasal hakkimiz nedir yaptigi sesle tum benligime tecavuz eden insanimsiya karsi?kagittan yapilma bir evde yasiyorum. alt kat ust kat hatta yoldan gecenin ile ne yaptigini yattigim yerden, belki de uykumun en guzel yerinde ogrenebilecegim bir ev. sanirim ust kat -emin degilim belki yan taraftir- ev
yasal hakkimiz nedir yaptigi sesle tum benligime tecavuz eden insanimsiya karsi?

kagittan yapilma bir evde yasiyorum. alt kat ust kat hatta yoldan gecenin ile ne yaptigini yattigim yerden, belki de uykumun en guzel yerinde ogrenebilecegim bir ev. sanirim ust kat -emin degilim belki yan taraftir- evinde cekicle baslattigi tadilata maktapla devam eder oldu. dokuz bucukta basladi idi. uyucaktim ama icine etti, simdi taktim kulakligi muzik dinliyorum. belki matkap elindeyken sandalyeden yuzustu dusmus, calisir haldeki matkap makatina dolgu yapmistir.

komsuluk hukuku, apartman yasasi falan var midir su saatten sonra yumsek gurultu yapan aletleri kullanmazsin diye. gece yirmi dortten sonra yuksek ses yapmanin yasak oldugunu biliyorum ama matkap vs gibi makinalar onun duvarinda mi yoksa benim mi pek fark edilmiyor. sanki farkli bir uygulama olmali?
0
dahinnotha
(04.12.11)
kapısına gidip uyarın, olmaz mı?
bizim apartmanda 19:00 dan sonra öyle seyler yapmak yasak kapıcı geliyor direkt yassaghh diye
0
65 derece
(04.12.11)
tabi haklarınız var bu konuda, polise haber verirseniz gelir uyarır, bir daha gelirse ceza keser. bir de belediyenin beyaz masa diye bir şeysi var, o da işe yarayabilir sanırım:

application2.ibb.gov.tr
0
s e
(04.12.11)
bugün ben aşağı yukarı aynı saatlerde dediklerinin hepsini yaptım, ama o matkap değil di elektrikli pompa, biraz fazla ses çıkarıyor kusura bakma ama pompayla ne yapıyorsun diye hiç sorma. öptüm kib.
0
nedensizce
(04.12.11)
(5)

uyku için kulak tıkacı

mark amca
selamlar. şimdi bu tıkaçların oldukça fazla çeşidi var ama kullananlardan fikir almak gerekirse diye;yatarken tek ses duy(a)mayacağım, hayal ettiğim gibi üst kata çıkıp katliam yapmayı gerektirmeyecek bir tıkaç modeli var mıdır bildiğiniz? http://www.medikalal.com/index.php?manufacturers_id=198&sort
selamlar. şimdi bu tıkaçların oldukça fazla çeşidi var ama kullananlardan fikir almak gerekirse diye;

yatarken tek ses duy(a)mayacağım, hayal ettiğim gibi üst kata çıkıp katliam yapmayı gerektirmeyecek bir tıkaç modeli var mıdır bildiğiniz?

www.medikalal.com

bu model ihtiyacımı karşılar mı yahut bu daha iyidir dediğiniz bir model var mı? önemli olan nokta ise maksimum yalıtımı sağlaması zira çok fazla ses olmasa bile yatamayan, oldukça hassas kulaklara sahip kıl bir adamım. öneri ve görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
0
mark amca
(03.12.11)
benim durumumu özetlemişsin.
2 ayrı kulak tıkacı kullanıyorum. öncelikle şunu söyleyeyim, linkteki tıkaç bir işine yaramaz. O genelde duşta falan kulağa su kaçmaması için.
Bendeki bir tıkaç, sıkınca ufalıyor,kulağa takınca eski halini alıyor, böylelikle engelliyor sesi ama gece düşüyor kulağından.
2. kullandığım ise ölümcül bişey. dış dünya ile ilişkini kesiyor tamamen kulağın şeklini alıyor fakat korkuyorum ben kullanırken. sanki kulak deliğim büyüyecekmiş gibi, sanki acayip bir maddeden yapılmış gibi. neyse sonuç olarak sabahın altısında uyandıran üst komşuya rağmen,saat 13:00e kadar uyuyuyabiliyorum.

bahsettiğim ikinci tıkaç, kipa'da var. ufak bir kutu içerisinde,4 adet pamuk.
sen onu pamuk sanıyorsun ama içinden çekirdek gibi bir şey çıkıyor. elinle yumuşatıp, kulağına sokuyorsun, kulağının şeklini alıyor. Bulamazdan ya da beceremezsen caps koyarım.
0
han20
(03.12.11)
yaptiklari gurultu patirti yuzunden apartmandan atilmalari an meselesi olan korkunc bir ust komsu da bende var ve tam da bu linkteki tikactan kullaniyorum, memnunum. Epey kesiyor sesi.
0
hala pek bi superkahraman
(03.12.11)
@han20,

hocam aman dikkat et, o dedigin seyi cok sefer kullanma. almanyada satiliyor o ve ozellikle uzerinde 1 kerelik diyor. yani belli bir zamandan sonra maddede yavsama basliyor ve parcalanma gorulebiliyor. ilk bahsettigin gibi de tek parca olmadigi icin, sikinti olmasin.

bilgin olsun istedim sadece.
0
hubble
(03.12.11)
ses açısından en etkili (sayısal değer olarak) 3m markasının turuncu tıkaçları var. 37dB azaltım yapıyorlar.
0
s e
(04.12.11)
vakit ayırıp cevap yazan herkese teşekkür ederim. deniycez artık bir bir yazdıklarınızı.
0
🌸mark amca
(04.12.11)
(6)

hibrid veya elektrikli araba tavsiyesi

s e
türkiye'de satışta olan bildiğiniz en uygun fiyatlı hibrid araba modeli nedir? bir de hiç sadece elektrikle çalışan araç piyasada var mı türkiye'de satışı olan?
türkiye'de satışta olan bildiğiniz en uygun fiyatlı hibrid araba modeli nedir? bir de hiç sadece elektrikle çalışan araç piyasada var mı türkiye'de satışı olan?
0
s e
(01.12.11)
chevrolet volt satışa girecek 2012'de. tamamen elektrikle çalışan bir araç kendisi.
0
petrol kalemi
(01.12.11)
hibrid araba önerisi verecek olan var mı peki uygun fiyatlı?
0
🌸s e
(01.12.11)
hibrid araclari tavsiye etmiyorum potansiyel problem cikarma ve maliyetlerinden dolayi.

bunun yaninda araclar verimli degil maksimal %30 verim filan elde edersiniz genelde.belki toyota prius da farklidir biraz.

elektrikli araclarin olayi farkli biraz bence, korkmayin kesinlikle,eger günde 150 kmden cok yol yapmiyorsaniz elektrikli araclar kesinlikle cok verimli ve konforludur ama ikinci arac olarak kullanilabilir su andaki realitede.ama dedigim gibi günlük kullanimda cok rahattirlar.
0
serabetan
(01.12.11)
elektrikli araçtan korkmuyorum tam tersi hevesle bekliyorum da, türkiye'de piyasada satışta olan ürün benim bildiğim yok, sizin varsa öğrenmek isterim.
0
🌸s e
(01.12.11)
maalesef türkiye piyasasi hakkinda pek bilgim yok.
0
serabetan
(01.12.11)
Honda cr-z
0
durdenist
(01.12.11)
(6)

word'de yazı boyutu ve boşluk ayarlama.

s e
tez yazmaktayım. paragraf bilgilerinde bölüm başlangıçlarında başlıklardan önce 72 sonra 18 punto olması istenmiş. bunu ayarlıyorum ve style olarak atıyorum. ama ilk başlıktan sonraki başlıklarda bunu uygulamıyor. daha doğrusu şöyle oluyor: imleç sayfanın başında yanıp sönerken entera basıp alt satı
tez yazmaktayım. paragraf bilgilerinde bölüm başlangıçlarında başlıklardan önce 72 sonra 18 punto olması istenmiş. bunu ayarlıyorum ve style olarak atıyorum. ama ilk başlıktan sonraki başlıklarda bunu uygulamıyor. daha doğrusu şöyle oluyor: imleç sayfanın başında yanıp sönerken entera basıp alt satıra geçip başlığı oraya yazdığımda 72 punto boşluk bırakmış oluyor ama eğer imleç bir önceki sayfanın sonundaysa, bir sonraki sayfada kalan başlıktan önce 72 punto boşluk oluşmuyor. ne yapmak gerek sizce?
0
s e
(29.11.11)
biçim boyacısı yani fırça ile biçimlendirme kopyalasanız...?
0
firez
(29.11.11)
öyle de olmadı denedim.
0
🌸s e
(29.11.11)
Tam anlamadim ama;

Enter yerine "ctrl+Enter" deneyin bir de...
0
yilmazyildirim
(29.11.11)
şöyle olmasını istiyorum ki:

sayfanın en başında ilk satır 72pt aşağıda olsun, yani yazı tipini buna ögre ayarladım. bir sonraki sayfada da yine aynı yazı tipi ile ilk satır 72 pt aşağıda olsun istiyorum. bende ilk sayfada bu dediğim oluyor istediğim gibi, ama sonraki sayfalarda ilk satır değil de ikinci satıra geçince algılıyor 72 pt aşağıdan yazması gerektiğini, bu yüzden bir satır fazla aşağı gitmiş oluyor başlık.
0
🌸s e
(29.11.11)
çözdüm, şöyle olacakmış:

bu boyutlandırmanın olmasını istediğiniz sayfadan önce break koymanız gerekmekteymiş.
0
🌸s e
(02.12.11)
emin değilim ama bence bunun şununla ilgisi var: word'de stil tanımlanırken, önceki paragraf, sonraki paragrafın da hangi stilde olacağı belirlenebiliyor. dolayısıyla enter'e bastığınız yerin stili etkiliyor olabilir. yine de hastayı görmeden bir şey diyemem.
0
firez
(04.12.11)
(9)

Sevgi ve aşktan daha da yoğun duyguların eksikliği üzerine bir soru...

dianeinci
selam aşk böcekleri, -------- insanların genellikle bir "sevgili " aradığıinsanların aradığı genellikle sadece "sevgili". yani çiftler, şu an birlikte oldukları kişi ile sevgili olmasalardı, bu kişiler başka kimseler ile sevgili olacaklardı. böyle bir durumda insan kendini özel hissedebilir mi gerçe
selam aşk böcekleri,

-------
- insanların genellikle bir "sevgili " aradığı

insanların aradığı genellikle sadece "sevgili". yani çiftler, şu an birlikte oldukları kişi ile sevgili olmasalardı, bu kişiler başka kimseler ile sevgili olacaklardı. böyle bir durumda insan kendini özel hissedebilir mi gerçekten? belki hissedebilir. ama kabul edilmesi gereken bir gerçek var. kim sevgilisi için "onunla tanışmamış olsam hayatımda şu an birisi olmazdı" diyebiliyor? çiftler için konuşmak gerekirse, şu an bu kişiler sevgilileri ile birlikte olmasalardı, sevgililerinin muhtemelen başka bir sevgilisi olacaktı. insanların aradığı bir "sevgili". sadece "sevgili". yani burada kimin sevgili olduğunun büyük önemi yok.
---------


(bkz: #26325649) nolu entryde de görüldüğü gibi yukarıda alıntı yaptığım yer çok zoruma gidiyor. bir insanın birisi ile birlikte olması gerçekten güzel ama ben olmasaydım başka biri ile sevgili olacağı düşüncesi insanı gerçekten sıradan hissettiriyor. ya da benimle yaşadığı şeyleri benden önce bir başkası ile yaşamış olmasını düşünmek kötü hissettiriyor. empati kuruyorum ve bunları karşı tarafın da düşünebileceğini düşünüyorum ama zaten kaç milyar insanın olduğu dünyada neden sevdiğimiz aşık olduğumuz insan için gerçekten özel yaratılmıyoruz? mesela bir yerde yürüyorsun ve karşına birisi çıkıyor aynı anda ikiniz de kilitleniyor kalıyorusunuz. her şey böyle olsa güzel olmaz mıydı? bu son bahsettiğin aşk diyeceksiniz belki ama ben aşktan daha fazla ve yoğun olan ve hiç bitmeyen bir şeyin olabilmesinden bahsediyorum.

neden böyle bir duygu yok? neden insanın doğası böyle?
0
dianeinci
(28.11.11)
çünkü insanın doğası basit, hayvanların da olduğu gibi. sadece biz kendimizi çok kompleks canlılar zannederek düşünsel boyutunu abartıyoruz olayın. neticede duygular hormon, amaç üremek, sonuç dünya üzerinde karbon döngüsü.
0
s e
(28.11.11)
o'nla tanışmadığım için hayatımda birisi yok.
0
nwnd
(28.11.11)
@s e
düşünebilmemiz bizi kompleks yapmıyor mu?
@mr tebessum
tek eşlilik vardır ama sayı çok azdır diye tahmin ediyorum.
@nwnd
peki tanıştığında o olduğunu nasıl anlayacaksın?
0
🌸dianeinci
(28.11.11)
hiç bir fikrim yok, sanırım onu zaman göstericek.

edit. acaba o olabilir miydi düşündüğüm oluyor ama bakıyorum ki o'nsuz da yaşayabiliyorum.. devam ediyorum kaldığım yerden. bir gün bu döngü bozulabilir veya böyle de devam edebilir..
0
nwnd
(28.11.11)
aşktan daha fazla ve yoğun olan ve hiç bitmeyen bişey? anne babalarımıza da böyle bişey hissetmiyor muyuz, hiç bitmeyecek yoğun bir sevgi, ama her an coşkuyla hissetmiyoruz ki bu sevgiyi, kanıksıyoruz, bu da öyle olurdu eminim, aşkı heyecanlı yapan belki de bitebilecek olmasıdır. ben ki aşka inanan bir insanım klostrofobik bir etki yarattı bende bu kilitlenip kalma meselesi.
0
pinking of you
(28.11.11)
kendini, insanlığı çok abartıyorsun. ben ilişkilerde duygulardan çok içgüdülerin ön planda olduğu düşünxesindeyim.
0
mistreated
(28.11.11)
@nwnd
bunun bir göstergesi olmak zorunda, onsuz yaşayabiliyor muyum diye kontrol etmek için aranızın bozulması lazım mantıken. bilemedim.
@pinking of you
anne babaya hissedilen bir duygu onların bir parçası olduğumuzdan dolayı bence. neden öyle bir etki yarattı?
@mistreated
ama duygunun karıştığı bir nokta var neticede.
0
🌸dianeinci
(28.11.11)
ben de bilemedim.. herhade uzağında kalma düşüncesi bile rahatsız edicek..
çok yalnış temellere de kuruyor olabilirm şu an olayı.. bu konuda her an sağlıklı düşünemiyorum.
0
nwnd
(28.11.11)
düşünebilmemiz kompleks yapmaktan ziyade, diğer canlılardan daha aciz yapıyor. yani bir yetenek değil düşünmek, daha çok bir defo. standart yaşamı aslında yemek içmek çoğalmak ve ölmekten ibaret olması gereken bir canlı olmamıza rağmen kendi kendimize kurduğumuz bir sistemin içinde daha akıllı olduğumuz yalanına sığınarak saçma hayatlar yaşıyoruz. en aptal hayvan bile bir insandan daha akıllıdır bence.
0
s e
(28.11.11)
(1)

[ 3ds max otomatik render ]

demoniclewinsky
3ds maxte bişi vardı kameraları ayarlayıp kaydedilmesi gereken klasörü seçtikten sonra art arda render alıp kaydediyordu.neydi o?nette aratınca video postla yapıldıgına dair yazılar var ama nasıl oluyor?tsk pls
3ds maxte bişi vardı kameraları ayarlayıp kaydedilmesi gereken klasörü seçtikten sonra art arda render alıp kaydediyordu.neydi o?
nette aratınca video postla yapıldıgına dair yazılar var ama nasıl oluyor?

tsk pls
0
demoniclewinsky
(25.11.11)
batch render'dan bahsediyorsun. önce kameraları yerleştiriyorsun istediğin açılara, sonra batch render diyip hangi kamera açısından alınacak renderın hangi dosya adı ile hangi klasöre kaydedileceğini seçiyorsun. o da render menüsünün altında aşağılara doğru, bakınca hemen bulacaksın zaten.
0
s e
(25.11.11)
(15)

köpek eğitmenlerine bir soru

s e
beagle cinsi 5 aylık köpeğim son 2 gündür akşam her an yanında olmamı istiyor. tamam bu güzel bir şey ama havlıyor odadan çıktığımda. susmuyor. sabretmekten başka önerisi olan var mıdır? tavsiye istiyorum. havlayacak o köpek zaten diyecekler hiç yazmazsa hayırlı bir iş yapmış olurlar.
beagle cinsi 5 aylık köpeğim son 2 gündür akşam her an yanında olmamı istiyor. tamam bu güzel bir şey ama havlıyor odadan çıktığımda. susmuyor. sabretmekten başka önerisi olan var mıdır? tavsiye istiyorum. havlayacak o köpek zaten diyecekler hiç yazmazsa hayırlı bir iş yapmış olurlar.
0
s e
(24.11.11)
acaba bir şeyden korkmuş olabilir mi?
yalnız bıraktıysanız uzun süre, ona tepki veriyor olabilir.
aklıma gelen ilk öneri, o havladığı için yanında durmamak.
çünkü köpeklerde daha sonra havlayarak istediğini yaptırma alışkanlığı gelişebiliyor.
yani eğer yaşadığınız yerde bir sorun çıkmayacaksa, bırakın havlasın.
havlamamasını söyleyin ve havladığı için yanından ayrılmazlık etmeyin.

ama bu söylediğim bir şeyden korkmuş ya da huzursuz olmuşsa geçerli olmaz elbette.

sadece şımardığını düşünerek ona cevap yazdım.
0
blatta hiberna
(24.11.11)
işte uzun süre havlamasına izin veremem çünkü etrafta insanlar rahatsız olacaktır, o yüzden ben de havladıkça yanına gidiyorum gibi oluyor. sanki havlayınca gidiyormuşum yanına gibi oluyor, yanlış alışacak böyle, biraz havlamasına göz yumup gitmemeyi deneyeceğim.
0
🌸s e
(24.11.11)
daha çok küçük olduğu için sıradan şeylerden bile korkabilir.
ama aynı zamanda daha çok küçük olduğu için normalden daha şımarık da olabilir.
siz zaten anlarsınız bence huzursuz mu, korkmuş mu, yoksa sadece şımarıklıktan mı yapıyor diye.

havladığında yanında dursanız da durmasanız da sürekli hayır, havlamak yok tarzı şeyler söyleyin ve kızın. tam öğrenme çağında olduğu için zamanla ne demeye çalıştığınızı anlayacaktır. zor dönem, tam bebeklik çağı. biraz sabır :)
0
blatta hiberna
(24.11.11)
havladığında yanına çağırsan, odada kapalı mı? bir de yemesi içmesi afedersin sıçması ne durumda?
0
kediebesi
(24.11.11)
yemeğini yedi tuvaletini de yaptı, yanında da oturdum kaç saat aslında, bu aralar bir şımarma belirtileri var ama hadi bakalım. şimdi sustu neyse ki : )
0
🌸s e
(25.11.11)
bak bacım, gardaşım her neysen işte, eğitim şart.. kızacaksın öncelikle, senden korkması ve itaat etmesi için. odadan çıkıyosun ya, bu havladığı zaman geri dön yapıştır kafasına iki tane, sesini yükselt, gözlerinin içine kızarmış gibi bak(el hareketlerinde çok önemli tabi), sonra geri çık. bi daha havlarsa bi daha gir, bi daha vur bi tane. sonra köpek diyecek lan havladıkça dayak yiyoz, en iyisi susmalı ve susacak bi zaman sonra. Bi yol daha var, eline kakasını al, havladıkça yanına git koklat, sonra bi daha çık bi daha havlarsa bi daha yanına git kakayı koklat, sonra havlamayı bırakır.

not: dayak dediğim için bana cani diyecek olanlara şimdiden söyleyim, köpek eğitiminde disiplin gerekir ve dayak vardır. dayak dediysek öle hayvanın ağzına sıçında demiyoruz, yavaşça kafasına bi iki vurun işte.

not: hea ben vuramam köpeğime acırım diyosan, al bi ağızlık, yemeğini suyunu içirdikten sonra tak ağzına, öyle kapat üstüne kapıyı, biraz uğraşır sonra yorulur ve yatar zaten..
0
blackmail
(25.11.11)
valla ben olsam 'ne havlıyon kalk sen gel buraya' derdim kendisine.
0
kediebesi
(25.11.11)
hmm vurarak çözemedim ben o işi sanırım, bir iki denedim ama pek rahatsız olmadı dayak yemekten, hatta oyun haline getirdi, ben çıkıyorum, havlıyor, dönüp bi ceza veriyorum, sonra kapatıp kapıyı çıktıktan sonra aynı şeyler tekrarlanıyor. sanırım yanına gideyim de ne şekilde olursa olsun diye düşünüyor hayvan. ağızlık çok iyi fikirmiş bak o aklıma gelmemişti teşekkür ederim, bi süre kullanabilir sanırım.
0
🌸s e
(25.11.11)
bu arada tabii şunu da eklemek istiyorum.
neden kapalı durduğunu bilmiyorum, ama kapalı duran köpek havlar.
hatta kapalı duran kedi de miyavlar.
belki kapı açık olsa o odadan bile çıkmayacakken kapalı kaldığında rahatsız olur hayvanlar.
hele de küçükse.

köpeği genel psikolojisi açısından kapısı kapalı bir odada büyütmemenizi ve yalnız bırakmamanızı öneriyorum. ve bunu yapacaksanız da bari karanlıkta bırakmayın. çünkü karanlık ve kapalı odada bırakmak köpeğin psikolojisini bozar.
0
blatta hiberna
(25.11.11)
blatta hiberna haklı köpekler sürü psikolojisine alışıktır, bir arada olmak ister.
bir de şunu deneyin. odadan çıkmadan önce ona bekle, dur, otur gibi bir komut verin. yanınıza gelirse karşısına geçin dur bekle diyin. çıkın, havlamasına izin vermeden geri gelin sevin. sonra dışarıda kaldığınız süreyi uzatın.
0
kediebesi
(25.11.11)
deneyeceğim dediklerinizi, odası küçük değil bir de balkonu var çişini de henüz oraya yapıyor hatta gerektiğinde. havladığı zaman geri gidip kızacağımı biliyor işte o yüzden havlıyor gibi olmaya başladı artık. neyse bu gecelik de uyudu.
0
🌸s e
(25.11.11)
hocam merhaba. 3 yaşında dişi beagle sahibiyim. çok soru sormuşsun beagle la ilgili. sorunlu bi köpek cinsi :) çok zorlar :) seninki sanırsam daha 4-5 aylık. fazla zaman ayıramıyosun anladıgım kadarıyla. seni dinlemesini istiyosan tek çaren rüşvet. başka yol yok. bok bile yer bunlar. 7/24 açtırlar. ödül mamasıyla, biraz sabırla her şeyi öğretirsin. çişini, havlamamasını vs. yok pek uğraşamıyorum dersen eğer köpeği eğitime göndermen şart. iyi bir eğitimci bulup çok geçmeden hallet yoksa başına bela olur o köpek. bütün bu dezavantajlarının yanında dünyanın en tatlı köpeğidir o ayrı. saygılar
0
juninho de macedo saudade
(06.12.11)
Yanında durmanızı istiyorsa sizi özlüyor demektir. Sizin kokunuz bulunan eski bir tshirt,kazak,tişört vs. bırakın yanına, sizin kokunuza sarılacak rahatlayacaktır.
0
Oguzhang
(06.12.11)
@s e blackmail tabiri caizse saçmalamış. köpeklere vurarak sorunu çözemezsiniz. köpekler insan gibi düşünmez. bana vurdu ha şimdi öyle yapayım demez. muhtemelen siz yokken ani bir ses duymuştur, şimşek çakmıştır ne bileyim evde bir şey yere düşmüştür korkmuştur hayvan. rehabilite edilmesi gerekiyor. ve dedikleri gibi köpekler sürü hayvanı. sürüsüyle gezmek istemesi normal. siz yine de bir eğitmene danışın.
0
jangbogo
(06.12.11)
Köpeğe vurulmaz, köpeğe vurulursa o hayvanı artık ağız tadı ile sevemezsiniz.

İnsan eli köpeği sevmede,okşamada,mamasını suyunu vermede, oyun oynamada kullanılır. Aynı eli birde hayvana dayak atarken kullandığınızda o hayvanı ne zaman sevmeye kalksanız sizden korkacaktır, mama uzatsanız aklına o elin canını yaktığı gelecek korkacaktır, kısacası pısırık korkak pasif bir hayvan istiyorsanız sürekli dövmek iyi bir yoldur!

Köpek dövülmez. Yaramazlık yaptığında ses tonunuz değiştirilmelidir. Aynı ses tonunu oyun oynarken severken kullanmayacaksınız, yaramazlık yaptığı anda kullanacaksınız, yani köpek çarşıda birşey yaptı, taa eve geldiniz başladınız bağırmaya köpek bunu anlamaz çünkü çarşıda olan çarşıda kalmıştır, kendisine niye bağrıldığını anlamaz. Bir yaramazlık yaptı ise yaptığı anda tepki gösterilir, iyi birşey yaptı ise sevilir okşanır.Böylece köpek iyi ve kötü arasında bir bağlantı kurabilir.
0
Oguzhang
(06.12.11)
(11)

bana öyle kitaplar söyleyin ki...

isiklardan donmeyen adam
çok akıcı olsun zaman nasıl geçiyor anlamayayım. bi ara çok güzel okuyordum ki bir kitaba rastladım ve kitap öyle ağır aksaktı ki sıkıldım ve ilk defa bir kitabı yarıda bıraktım . şimdi okuma alışkanlığımı tekrar pekiştirmek için akıcı kitap önerilerinizi bekliyorum. önceliğim türk edebiyatı , ama h
çok akıcı olsun zaman nasıl geçiyor anlamayayım. bi ara çok güzel okuyordum ki bir kitaba rastladım ve kitap öyle ağır aksaktı ki sıkıldım ve ilk defa bir kitabı yarıda bıraktım . şimdi okuma alışkanlığımı tekrar pekiştirmek için akıcı kitap önerilerinizi bekliyorum. önceliğim türk edebiyatı , ama her türlü kitaba açığım...
edit: en son alamut ve "kinyas ve kayra" yı okumuştum. onların öncesinde de "sineklerin tanrısı" ve "olasılıksız" diye gider bu liste.
0
isiklardan donmeyen adam
(24.11.11)
puslu kıtalar atlası
0
freebird5406_2
(24.11.11)
kitab-ül hiyel . spoiler verdim dikkat et :)
0
free bird
(24.11.11)
taht oyunları
0
Lorrid
(24.11.11)
dan brown
melekler ve şeytanlar

2 günde 350 sayfa okudum şu an ödevi bitirsem de bir an önce devam etsem okumaya diye düşünüyorum

o kadar yani
0
sedrick sicco
(24.11.11)
bir apaçi masalı
0
rtyu
(24.11.11)
kinyas ve kayrayı beğendiysen hakan gündayın diğer kitaplarını oku. bir de bununla alakasız ama ihsan oktay anar'ı da seversin, herkes sever zaten..
0
ruhibirbanyo
(24.11.11)
kadının adı yok - duygu asena
adı aylin - ayşe kulin
berci kristin çöp masalları - latife tekin
0
compadrito
(24.11.11)
aklından bir sayı tut
0
bilmemkacincinick
(24.11.11)
türk diyorsan engin geçtan'ın romanları çok akıcı ve güzeldir. yabancıda da paul auster.
0
s e
(24.11.11)
frank schatzing - der schwarm

epey kısa. hemen okursun.
0
gideon
(24.11.11)
hmm, o zaman barış bıçakçı'dan veciz sözler'i öneririm sana. eğer hoşuna giderse bizim büyük çaresizliğimizden devam edersin..

stefan zweig'in satranç kitabını zamanında 1,5 saatte bitirmiştim, baya akıp gidiyor..

fareler ve insanlar da güzeldir.
0
toshiro
(24.11.11)
(3)

izmir yüksek teknoloji enstitüsü mimarlık

s e
izmir yüksek teknoloji enstitüsü mimarlık ile ilgili ne söyleyebilirsiniz? hem yükseklisans ve sonrası için hem de çevre açısından, bir köye yakın gibi, hangi araçlarla nerelere ulaşılır, bu üniversitenin mimarlık dışındaki bölümleri de aynı yerde mi yoksa başka mı, hocalar insanlar öğrenciler nasıl
izmir yüksek teknoloji enstitüsü mimarlık ile ilgili ne söyleyebilirsiniz? hem yükseklisans ve sonrası için hem de çevre açısından, bir köye yakın gibi, hangi araçlarla nerelere ulaşılır, bu üniversitenin mimarlık dışındaki bölümleri de aynı yerde mi yoksa başka mı, hocalar insanlar öğrenciler nasıldır? kısacası ortam neye benziyor?
0
s e
(24.11.11)
yüksek lisans için soruyorsanız. önemli olan okul değil. çalışmak istediğin konu ve danışmanın olabilecek yani çalışabileceğin hocaların durumudur. ona göre düşün hocam.
0
faaip de oiad
(24.11.11)
yüksek lisansı hali hazırda yapıyorum da, sonrası için düşünüyorum biraz. hem sessiz sakin dediler kafamı çeldiler, bir meraklandım araştırıyorum. hoca konusunda haklısın tabi, bi yandan da onu bakmam gerek.
0
🌸s e
(24.11.11)
mimarlık ile ilgili pek bir şey diyemem. lisans'ı için iyi derlerdi, çok kasardı gençler.
gülbahçe köyüne yakın. urla'ya ve izmir-üçkuyular'a dolmuş ve otobüs seçenekleri mevcut. Fakat saatleri karamboldu en son biraz, şu anki durumu bilmiyorum. Ulaşım her zaman en büyük sorunu olmuştur.
mimarlık bölümü okulun her fakültesi gibi kampüs içinde.
Köye 10-15 dakika yürüyerek gidilebilir. bir 10 dakika daha yürüyerek güzel havalarda denize girilebilir. Köyde 2-3 kafe dışında bir olay yoktur ama. Urla da güzel bir ilçe değildir kanımca. (Urla iskele falan saymıyorum tabi)
ortam sessiz, sakin ve rüzgarlıdır. Seviyorsanız yaşanır bence; ben sevmiştim.
0
natnan
(24.11.11)
(5)

Uzun Süreli Kulak Çınlaması?

c0sh_kun
Dün uyandığımda kulağımın çınladığını farkettim normaldir diye devam ettim olağan yaşantıma gece yatmadan önce de araştırayım dedim, güzel bi uyku çekin uyandığınızda çınlama devam ediyorsa doktora gözükün vs. diyor..Yarın ilk işim doktora gitmek olacak ama sebebi ne olabilir ya da şuan yapabileceği
Dün uyandığımda kulağımın çınladığını farkettim normaldir diye devam ettim olağan yaşantıma gece yatmadan önce de araştırayım dedim, güzel bi uyku çekin uyandığınızda çınlama devam ediyorsa doktora gözükün vs. diyor..

Yarın ilk işim doktora gitmek olacak ama sebebi ne olabilir ya da şuan yapabileceğim bişi var mı?

Bu arada, sadece sol kulakta çınlama var, oldukça yüksek seviyede ve her hangi aşırı müziğe, sese maruz kalmadım..
0
c0sh_kun
(22.11.11)
bulantı falan var mı ?

bit.ly
0
29ekim2011
(22.11.11)
Yok hatta, hissettiğim hiç bi farklı durum yok.. Baş ağrısı, bulantı, yorgunluk vs. Aşırı derece normalim hatta..
0
🌸c0sh_kun
(22.11.11)
depresyon gibi belirtiler varsa panik atak da olabilir. doktora gidiniz.
0
santiago nasar
(22.11.11)
(bkz: tinitus)
0
lorenzen
(22.11.11)
internetten kurcalamayın derim gereksiz yere. yarın doktora görünün ve sıkıntı yapmayın. eğer ses kaynaklı değilse vücutta başka bir problemin (tansiyon vs gibi)göstergesi olabilir. öyle bir şey ise sorununuz düzeldiğinde çınlama da geçer. doktora gitmeden önce kafanızda bir şey kurmanıza gerek yok zaten acaba nedir diye. geçmiş olsun.
0
s e
(22.11.11)
(6)

Kahvaltı Mekanı İstanbul

Efiloğlu
İstanbul'da şöyle çok güzel bir kahvaltı mekanı arıyorum. Boğaz manzaralı olabilir, deniz kıyısı olabilir vs.. Malta Köşkü, Emirgan, Çengelköy, Fethipaşa dışında tavsiyeler varsa süper olur
İstanbul'da şöyle çok güzel bir kahvaltı mekanı arıyorum. Boğaz manzaralı olabilir, deniz kıyısı olabilir vs.. Malta Köşkü, Emirgan, Çengelköy, Fethipaşa dışında tavsiyeler varsa süper olur
0
Efiloğlu
(22.11.11)
Anadolu Hisarı Sabancı öğretmen evi.
0
sandor
(22.11.11)
Galata kulesine 1 dakika yürümeyle www.galatakonakcafe.com
0
9kuyruklukedi
(22.11.11)
fiyatların bir miktar yüksek olma ihtimali var ama olsun derseniz, yeşilyurt'ta fener restoran var. açıkbüfe de veriyordu sanırım, serpme de. güzeldir.

sitesi de varmış baktım buldum: www.fenerlokantasi.com.tr
0
s e
(22.11.11)
Doğatepe
Baltalimanı Oba
0
felina
(22.11.11)
kadıköyde bi balon var (mekanın ismini bilmiyorum) istanbul'a son ziyaretimde orada yapmıştık kahvaltımızı beğenmiştim, deneyebilirsin.
0
ucan pirasa
(22.11.11)
Aradıgın yer Kale Cafe Rumelıhısaı
0
degisim90
(22.11.11)
(1)

word'de hata mesajı

s e
tez yazarken word'de tabloları numaralandırırken şu hata mesajını alıyorum: Figure Error! No text of specified style in document..1 yani ana başlıklar diyelim 1, 2, 3 diye sıralanmış, ben de örneğin 2. başlığın altındaki yazıların içine bir tablo yerleştiriyorum ve altında da Table 2.1 yazsın istiyo
tez yazarken word'de tabloları numaralandırırken şu hata mesajını alıyorum: Figure Error! No text of specified style in document..1

yani ana başlıklar diyelim 1, 2, 3 diye sıralanmış, ben de örneğin 2. başlığın altındaki yazıların içine bir tablo yerleştiriyorum ve altında da Table 2.1 yazsın istiyorum. işte o zaman bana bu mesajı veriyor. nasıl düzeltebileceğim konusunda bir fikri olan?
0
s e
(21.11.11)
yok ben chapter number'larını da dahil etmek istiyorum işte, örneğin Resim 2.1 gibi. o sırada sorun çıkıyor.
0
🌸s e
(21.11.11)
(9)

odamda yer boşaldı. ne koyiyim ?

mvpatakan
evet saçma bi soru oldu, farkındayım.odamda 2 gardrop vardı birini attım. yer açıldı.pikap olmayı düşünüyorum o boşluğa. müzik dinlerim negzel. ama sevgili ekşiduyuru ahalisinin yaratıcı bi fikri vardır belki ?
evet saçma bi soru oldu, farkındayım.
odamda 2 gardrop vardı birini attım. yer açıldı.
pikap olmayı düşünüyorum o boşluğa. müzik dinlerim negzel. ama sevgili ekşiduyuru ahalisinin yaratıcı bi fikri vardır belki ?
0
mvpatakan
(20.11.11)
Akvaryum.
0
gyroscope
(20.11.11)
pikap iyi fikir. ama boş da bırakabilirsin bence
0
FreSh
(20.11.11)
akvaryum cok zahmetli hic girme baba,pikap olabilir yada benim gibi ufo al direk koy ısınırsın hem
0
GibsonRules
(20.11.11)
ayaklı lamba konabilir, gerisi boş kalabilir.
0
s e
(20.11.11)
armut puf+ sehpa kitap okuma yeri
0
Abraxass
(20.11.11)
boş kalan yere 1-2 büyük minder at, keyif köşesi olsun orası. (:
0
ginevra molly potter
(20.11.11)
loş ışık veren bir yer lambası koyun bence. etrafı şu kumaşımsı şeylerle örtülü olanlardan, boyları 120-140 cm kadar hani. onlardan. yani, incecik demiri olup sadece tepesinde ışığı bulunanlardan değil.
0
gogu delen adam
(20.11.11)
boy aynası olabilir
0
error522
(20.11.11)
ikeadan salıncak al :)
www.ikea.com.tr

yanına da okuma lambası koy.. ohh mis gibi :)
0
mandayinasekeyi hastasi kizilcikserbeti
(21.11.11)
(4)

Ses Yalıtımı

hottamale
Selamlar, ev içinde kapı boşluğuna alçıpan duvar yapılarak ses yalıtımı sağlamak için malzeme olarak ne kullanılmalıdır?(Taşyünü, strafor ...) Fikir sahibi olan var mı?
Selamlar, ev içinde kapı boşluğuna alçıpan duvar yapılarak ses yalıtımı sağlamak için malzeme olarak ne kullanılmalıdır?(Taşyünü, strafor ...) Fikir sahibi olan var mı?
0
hottamale
(20.11.11)
Yan komşunun gürültüsünü kesmek için taşyünü yaptırmıştım. Çok da memnun kalmadım. Gene de ses geliyordu yani.
0
eteria
(20.11.11)
Bizim amacımız çok yüksek sesleri izole etmek değil iki oda arasındaki konuşma sesi ya da hafif şiddetli müzik sesi gibi sesleri izole etmek. Normal duvara yakın bir şey olsa kafi. Her usta farklı madde önerdi. Sizin taşyünü kullandığınızda yan komşudan gelen çılgın sesler mi yoksa normalde geçmeyecek sesler mi ?
0
🌸hottamale
(20.11.11)
iki oda arasına duvar yaptırıyor ve ses geçişini engellemek istiyorsanız, alçıpan/taşyünü/alçıpan kombinasyonu basit ve kullanışlıdır. ses geçişini daha çok azaltmak istiyorsanız, alçıpanı çift kat kullanmanızı öneririm, içindeki malzemeye alternatif aramaktan çok. daha detaylı bilgi ihtiyacınız olursa sorabilirsiniz.
0
s e
(20.11.11)
Yatak odası, yan komşunun salonu ile bitişikti ve komşularımız yükseks sesle TV izlemek, misafir ağırlamak, kavga etmek vb eylemleri gerçekleştiriyordu. Amaç bu sesleri kesmekti ama deneyim çok da başarılı olmadı dediğim gibi.
0
eteria
(20.11.11)
(2)

Uçurtma aranıyore!

bisse
Merhaba! İstanbul'da avrupa yakasında bulabilebileceğimiz uçurtma satan bir yer bilen eden?dankeschön!:)
Merhaba! İstanbul'da avrupa yakasında bulabilebileceğimiz uçurtma satan bir yer bilen eden?

dankeschön!

:)
0
bisse
(20.11.11)
hava güzel olduğunda haftasonları yeşilköy sahilinin fener tarafında satanlar oluyor. sabit bir satıcı bilmiyorum yalnız.
0
s e
(20.11.11)
nişancı mah. iskele sokak no:4 eyüp istanbul.
bu adresten bulabilirsin.
bu da adamın telefonu: 0212 674 67 68
mümtaz aslan
0
lorenzen
(28.11.11)
(9)

çok ünlü film afişi

s e
bir film afişi vardı, böyle bir bankta bir kadın bir erkek oturuyordu sanki. forrest gump'ın afişi gibi, ama o değil. neydi o, çok ünlü bir film var mı böyle afişi olan yoksa hayal gücüm saçmalıyor mu?
bir film afişi vardı, böyle bir bankta bir kadın bir erkek oturuyordu sanki. forrest gump'ın afişi gibi, ama o değil. neydi o, çok ünlü bir film var mı böyle afişi olan yoksa hayal gücüm saçmalıyor mu?
0
s e
(07.11.11)
relief
(07.11.11)
yok o değil. sanki kırmızı bir elma falan da vardı afişte. acayip imajlar uçuşuyor kafamda.
0
🌸s e
(07.11.11)
çok ünlü bir film değil ama beklediğim film oldugundan hemen şeyediim dedim:
www.google.com
0
manifeste
(07.11.11)
yok yabancı bir film.
0
🌸s e
(07.11.11)
must love dogs vardı bi de ama o da değil sanki..

imageshack.us
0
depes
(07.11.11)
www.imdb.com benim de aklıma bu geldi.. gerçi bank değil ama sen de emin değilsin zaten :) gerçi şimdi gördüm çok ünlü demişsin, kafadan elendi benimki o zaman :)
0
in vino veritas
(07.11.11)
www.imdb.com

film dedigin gibi bitiyordu.
0
kulustur
(07.11.11)
"eat pray love" filminin de banka oturmalı afişi var
www.imdb.com
0
ermanen
(07.11.11)
sanırım notting hill'i demek istemiştim. bir izleyeyim filmi bakayım.
0
🌸s e
(07.11.11)
(4)

elektro gitar tavsiyesi arıyorum.

tilion
bir kursa yazılıp elektro gitar dersi alacağım lakin şöyle fiyat performans açısından tatmin edici, yarı yolda bırakmayacak, kendimi geliştirene kadar idare edecek çok pahalı olmayan bir gitar almayı düşünüyorum. set olursa çok daha iyi olur. bu konuda bilgisi olan arkadaşlar bir şeyler önerebilir m
bir kursa yazılıp elektro gitar dersi alacağım lakin şöyle fiyat performans açısından tatmin edici, yarı yolda bırakmayacak, kendimi geliştirene kadar idare edecek çok pahalı olmayan bir gitar almayı düşünüyorum. set olursa çok daha iyi olur. bu konuda bilgisi olan arkadaşlar bir şeyler önerebilir mi?
0
tilion
(31.10.11)
yazıldığın kurs da fikir verebilir. birazdan buralar ibanezlerle, cortlarla, gibsonlarla dolacak.

2. el al.
0
terp
(31.10.11)
www.muzikenstrumani.com

gözün kapalı al.
ben bu siteden almıştım çok memnunum. gitarı eline alan da hayran kalıyor
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.11.11)
epiphone les paul standard. çok güzel tonu vardır, fiyatı da diğer alacaklarından pek farklı olmaz muhtemelen.
0
s e
(01.11.11)
iedkg in verdiği linkteki cidden güzelmiş. kısmetse ilk onla başlayayım ben de =) çok sağolun
0
🌸tilion
(01.11.11)
(13)

kült film tavsiyesi

s e
geçenlerde düşündüm ki, birçok ismini sık sık duyduğum filmi izlememişim ben. böyle kesin izlemem gereken filmler nedir, örneğin ben forrest gump'u izledim dün. akıcı olsun, durgun olmasın film, sıkmasın beni ama, yani kült dediysek mulholland dr gibi değil, herkese hitap edeceklerden istiyorum. son
geçenlerde düşündüm ki, birçok ismini sık sık duyduğum filmi izlememişim ben. böyle kesin izlemem gereken filmler nedir, örneğin ben forrest gump'u izledim dün. akıcı olsun, durgun olmasın film, sıkmasın beni ama, yani kült dediysek mulholland dr gibi değil, herkese hitap edeceklerden istiyorum. son 20 senede çıkanlardan falan.
0
s e
(31.10.11)
siz sinemayı değil film izlemeyi sevenlerdensiniz anlaşılan :)
0
ssyumusakg
(31.10.11)
www.imdb.com iş görür heralde
0
hjarteblod
(31.10.11)
otomatik portakal ?
0
make a wish
(31.10.11)
evet imdb iş görüyor ama kısmen, çünkü onda da into the wild gibi ağır akışı olan filmler var. burada sorarak onları eleyeyim istedim biraz. bireysel tavsiye istiyorum : )
0
🌸s e
(31.10.11)
piano piano bacaksız'ı tavsiye edebilirim.
0
dirildimde geldim
(31.10.11)
var olmanın dayanılmaz hafifliği
0
dessy
(31.10.11)
green mile
fight club
v for vendetta
0
gozyakansakiz
(31.10.11)
the fall
leon
12 angry men(son 20 yıl demişsin ama pişman olmazsın)
0
elorelia
(31.10.11)
entrapmen
(31.10.11)
listeden kendimce öncelikli olanları yazayım.
twelve monkeys
memento
amelie
donnie darko
amores perros
0
kediebesi
(31.10.11)
herkese hitap eden filmden kült olmaz. forrest gump dedigin film kült film değil, herkesin izleyip begenicegi güzel filmdir. zaten bi filmin kült olması icin herkesin begenmemesi gerekir :D

neyse senin ilacın imdb top 250 bu kadar basit. 90 sonrası yapımların hepsini izle. eski filmler beni bozmaz diyosan onlarıda izle. tatmin olursun.
0
rurouni
(31.10.11)
rurouni +1, bence imdb top 250'yi bitirmeye çalış önce. neyi sevip sevmediğini ondan sonra daha net bir şekilde anlarsın. sinema tutku haline gelmeye başlayınca da yönetmen, tür, akım seçmeye başlarsın.

bi tane de ben önereyim, www.imdb.com bu filmi izle mutlaka.
0
toshiro
(31.10.11)
benim takip ettiğim yönetmenler zaten var, sadece herkesin bildiği şeylerden de haberdar olmak istiyorum o yüzden istedim önerileri. teşekkür ettim.
0
🌸s e
(31.10.11)
(3)

Litvanya'da Erasmus?

avonkatalogu
Litvanya, Vilnius ya da Vilnius Üniversitesi hakkında bilgisi olan, eğitim veya turistik amaçlı giden, kısacası paylaşabileceği bir kelimesi bile olanlar benimle paylaşırsa çok sevinirim.
Litvanya, Vilnius ya da Vilnius Üniversitesi hakkında bilgisi olan, eğitim veya turistik amaçlı giden, kısacası paylaşabileceği bir kelimesi bile olanlar benimle paylaşırsa çok sevinirim.
0
avonkatalogu
(21.10.11)
vilniustan bir grup öğrenci ile bir workshop yapmıştık, orası oldukça az kentleşme olan sempatik şirin bir yer anlattıkları kadarıyla. böyle küçük avrupa kasabası gibi. bir de gelen grubun tamamı kız idi. senin cinsiyetini bilmiyorum ama kızları oldukça cana yakın ve sevimli insanlar.
0
s e
(21.10.11)
çok soğuk, kızları çokkk güzel, alkol ucuz ve bol, vilnius çok şirin bir tipik baltık başkenti. türkiyeden litvanya'ya direkt uçak yok. ya air baltic ile istanbul-riga-vilnius uçacaksınız, ya da riga'ya uçup(ben thy ile gitmiştim ama paramı zaten ab ödüyordu) otobüsle riga'dan(eurolines mesela) gidebilirsiniz.

vilniusa yakın bir yer olan trakai'de bildiğin türkler var. müslüman değiller, ayrı bir boydan buraya göçmüşler. ilginçti oralar da, bizim yemeklere benzer yemekler yapan oryantel havaları taşıyan restorantları vardı.

özeten; soğuk ama çok tatlı bir ülke. daha merak ettiğiniz olursa mesaj atabilirsiniz, vilnius kalesi de hoştur; manzarası falan. vilnius'ta bir de böyle teknik bir de müze vardı, güzeldi. litvan'lar rusları pek sevmiyorlar, öyle düşünseniz bile siz rusa benziyorsunuz demeyin. genelde de zaten çok sıcak ve de güzel insanlar.
0
baroni
(21.10.11)
kızları çok güzel, erasmus için ideal bir yer. En azından Polonya'dan iyi. (ülke olarak) ha bir de ; çok ucuz.
0
alcapon
(21.10.11)
(10)

patlıcan közlemek

cedric tweedledee
gazlı ocağım yok, elektrikli var bir tek. bir de fırınım var. bu patlıcanı nasıl közleyebilirim, en kolay yol hangisi? en verimli yol hangisi? en lezzetli yol hangisi?
gazlı ocağım yok, elektrikli var bir tek. bir de fırınım var. bu patlıcanı nasıl közleyebilirim, en kolay yol hangisi? en verimli yol hangisi? en lezzetli yol hangisi?
0
cedric tweedledee
(16.10.11)
fırında kısa sürede yapabilirsin. ben olsam bu şartlarda fırını seçerim. ve feci canım çekti!
0
girl in a coma
(16.10.11)
hımm peki fırında yapmak için bir kaç tip veriri misin? patlıcanları nasıl koyiim, kaç derece kaç dakika? vs?
0
🌸cedric tweedledee
(16.10.11)
fırında közlenmiş gibi olmaz, yumuşar pişer tabi ama yine de. közlenmiş gibi olması için ateş ile yanması lazım, yani ya gazlı ocak ya da mangal benzeri bir şey. ama olmadığını söylemişsin, bu durumda közlemek pek mümkün durmuyor bence.
0
s e
(16.10.11)
pide filan yapan fırınlara da götürebilirsin.
0
hollowlife
(16.10.11)
yok ya öyle bir imkanım : ) tek yapabileceğim ya elektrikli ocak ya da fırın. çevremde götürebileceğim falan da hiç bir yer yok ...
0
🌸cedric tweedledee
(16.10.11)
yea o zaman fırını iyice ısıt, patlıcanlara da bir sürü delik açıp at içine. arada yoklarsın ezilecek kıvama gelmiş mi diye. marketlerde satılan közlenmiş patlıcandan neden vazgeçtin? iyiydi o?
0
bruges
(16.10.11)
yok panpa burda. normal patlıcan bulduğuma şükrediyorum. o kavanozda közlenmiş olarak satılanlardan olsa zateen ohooooo.. yaşamıştım şimdiye..

yani işin püf noktası ezilecek kıvama gelip gelmediğini anlamak. okey saoğlun var olun...
0
🌸cedric tweedledee
(16.10.11)
fırın tepsisine ya da ızgarası olur ya ona dizin 250 derecede 20 dk da közlenmelik hale gelir yine bi açıp kontrol ederseniz daha iyi olur.
0
biramayası
(16.10.11)
patlıcanları yıka, kurula, üstlerine aralıklarla bıçak batır. bir patlıcanda 5 tane olacak biçimde mesela aralıklarla. saplarıyla beraber at fırına.
0
girl in a coma
(16.10.11)
fırınla uğraşma, patlıcanları yıka bıçakla bir kaç delik aç elektrikli ocağın büyük gözüne direk koy ve çevirerek pişir. biraz ortalık kirlenir ama çok başarılı bir sonuç elde edersin.
0
m7rv7
(17.10.11)
(6)

Bir atomun kütlesi ölçülebilir mi?

RuledBySecrecy
Ölçülebilir mi ölçülemez mi? Yoksa sadece şuan teknoloji yetmediği için ölçülemiyor mu ?
Ölçülebilir mi ölçülemez mi? Yoksa sadece şuan teknoloji yetmediği için ölçülemiyor mu ?
0
RuledBySecrecy
(13.10.11)
"... günümüzde tek bir atomun kütlesini hesaplamak imkânsızdır. Onun için kütlesi hesaplanacak atoma referans bir atom seçilir. Bu referans atomu, tüm atomlar için karbon (C)'dur. Bunun sebebi doğada çok bulunması ve izotopunun az olmasıdır." vikipedi'de böyle yazıyor.
0
relief
(13.10.11)
periyodik cetvelde yazıyor tabi ancak bir atomun neden oluştuğu bile henüz bilinmiyorken neyin kütlesini ölçüyorsun diye sorarlar adama.
az sıyırmadım, kuark, sicim derken. neyse girmeyelim şimdi, zor toparladım.
0
kisa bisey olsun istemistim
(13.10.11)
yok
0
vtr28
(13.10.11)
atomdu, orbitaldi, bunlar hep teorik kabuller olmasından mütevellit, bir atomun kütlesini ölçmek mümkün olmasa gerek, kavram çünkü.
0
s e
(14.10.11)
geçen bi yazıda E=mc² nin yani izafiyetin çöktüğünü okudum buda eşittir ya karşı madde var yada gerçekten atomun daha küçük bir parçası araştırın okuyun ben inandım daha küçük bi parçası olan herşeyin kütlesi ölcülür
(en küçüğe bir birim atarsın atıyorum dalakto dersin atomda 3 100 bin dalakto eder )
0
Blueyes
(14.10.11)
kütle var mı ki ölçelim?
0
radikalherif
(14.10.11)
(9)

metroda taksim - osmanbey arası yavaş gitmenin sebebi

s e
metroda taksim - osmanbey arası yavaş gitmenin sebebi nedir bir bilen var mıdır? sinyalizasyon falan diye cevaplayacaklara önceden bir soru daha, ne oluyor yavaş gidince peki?
metroda taksim - osmanbey arası yavaş gitmenin sebebi nedir bir bilen var mıdır? sinyalizasyon falan diye cevaplayacaklara önceden bir soru daha, ne oluyor yavaş gidince peki?
0
s e
(12.10.11)
belki yolun o bölümdeki yapısı basmaya müsait değildir.
0
terp
(12.10.11)
serit degistiriyor ve donus var.
0
bryan fury
(12.10.11)
hızlansa osmanbey'e kadar duramayacak iki durak aarası çok kısa diye düşünürdüm?
0
mr fusion
(12.10.11)
yok yok hiç hızlanmadan, yürüme temposunda gittiği bir kısım var, taksimden kalkıp 1-2 dakika çok yavaş gidiyor. sonra osmanbey'e kadar yolun kalan yarısını da hızlı gidiyor. orada bir şeyler oluyor ama anlamadım nedendir. yani teorik olarak tüm yerlerde aynı hızda gitmesi gerekir gibime geliyordu ama demek öyle değilmiş.
0
🌸s e
(12.10.11)
makas falan vardır.
0
exodia
(12.10.11)
+1 bryan fury.

dikkat edilirse, farkli raylara geciliyor. sonra zaten basiyor duraga kadar.
0
ekg
(12.10.11)
o değil de, durakların oluduğu yerde rayların üstüne belirli aralıklarla yerleştirilmiş metal levhalar var. onlar ne? sarı sarı olanları falan var. siemens yazıyor hatta bazı duraklardaki levhaların üstünde.
0
trinitrotoluen
(12.10.11)
dikkat ettiyseniz taksim durağı tek taraflı,bi tarafta sishane hattı var,gelen araç bir süre geldiği hattan geri gidiyor sonra makas değiştiriyor,makas degistirene kadar düşük hızda ilerleyip sonra hızlanıyor. mesela taksim yönüne giderken yavaşlama siz konusu değil,raylarda birşey yok,makas değiştirme olayı
0
akruban
(12.10.11)
HAFİFTEN EĞİMLİ BİR GÜZERGAH GİBİ GELİYOR Bana.
0
robinbook
(12.10.11)
(12)

en sevdiğiniz klasik müzikler

dahinnotha
en sevdiğiniz ya da en çok sevildiğini düşündüğünüz klasik müzik eserleri nelerdir sizce? seçmece bir çalma listesi oluşturacağım. yumuşak olması tercih sebebidir.mesela ben vivaldi'nin mevsimlerini ve storm.unu çok severim.
en sevdiğiniz ya da en çok sevildiğini düşündüğünüz klasik müzik eserleri nelerdir sizce? seçmece bir çalma listesi oluşturacağım. yumuşak olması tercih sebebidir.

mesela ben vivaldi'nin mevsimlerini ve storm.unu çok severim.
0
dahinnotha
(11.10.11)
chopin'in bütün nocturnleri..
0
toshiro
(11.10.11)
www.youtube.com

en sevdiklerimden. verdi'nin mevsimler de güzel ki.
0
in vino veritas
(11.10.11)
Korsakov - Scheherazade
eric satie - gymnopedie
0
exodia
(11.10.11)
tüm shine albümü.
0
kediebesi
(11.10.11)
özellikle açıp dinlediğim yok ama
samuel barber - adagio for strings iyidir.
rob dougan - instrumental ayrıca
0
yons
(12.10.11)
ravel - bolero
çaykovski - 1812 uvertürü
verdi - nabucco
rachmaninoff - her bi şey
vs
0
lancelot du lac
(12.10.11)
gustav mahler - senfoni no. 1
hatta onun da 3. bölümü.
0
s e
(12.10.11)
bach derim.org için yazdığı eserler,misallar ( BWV 237-242 Missa favorim) ve kantatları çok güzeldir.ayırmak zor ama bouree in e minor benim en favorimdir.alır valla direk bi bucuk dk lığına barok döneme götürür seni
0
jimmypage
(12.10.11)
beethowen'in "9. Senfonisi". en güzel kaydı da "Beethowen'ın Yazıcısı" filmindeki kaydı olmalı. www.youtube.com
ve eric satie www.youtube.com
0
ilkinci
(12.10.11)
john cage'i unuttuk. pardon. www.youtube.com
0
ilkinci
(12.10.11)
g. verdi tabi ki.
0
bradshaw
(12.10.11)
vivaldi four seasons'tan spring ve smetena die moldau

ikisi de mutluluk salgılatıyor, stresli anımda sakinleştiriyor.
0
vejeteryan vampir
(12.10.11)
(15)

seksli kitap

tepedeki psychedelic adam
ama öyle değil. yani mesela bir melissa p. gibi değil dediğim. ya da bukowski'ninki gibi bi üslubu da olmasın. yani kitap tamamen bunun üstüne kurulu olmasın da gündelik yaşamda arada o da geçsin. mesela varolmanın dayanılmaz hafifliği'ndeki gibi olabilir. ansiklopedi ismi filan yazıp komiklikler de
ama öyle değil. yani mesela bir melissa p. gibi değil dediğim. ya da bukowski'ninki gibi bi üslubu da olmasın. yani kitap tamamen bunun üstüne kurulu olmasın da gündelik yaşamda arada o da geçsin. mesela varolmanın dayanılmaz hafifliği'ndeki gibi olabilir. ansiklopedi ismi filan yazıp komiklikler de yapmayın. hadi bakalım, böyle kitap isimleri verirseniz sevinirim.
0
tepedeki psychedelic adam
(04.10.11)
necati cumalı... Ay büyürken uyuyamam
0
ground
(04.10.11)
alberto moravia'nın "ben ve o" bir de "bakma sevdalısı" kitaplarında vardı uygun dozajda..
0
toshiro
(04.10.11)
paul auster'ın birçok romanında dediğinizi bulabilirsiniz. hadi bi tane de isim vereyim, son romanı sunset park.
0
s e
(04.10.11)
sudaki iz vardır yasaklı. çocukken okumuştum o_O
0
kediebesi
(04.10.11)
ahmet altan- en uzun gece
0
cemallamec
(04.10.11)
yusuf atılgan - canistan
0
cifadam
(04.10.11)
seksli kitap deyince aklima direkt bu geldi: veronica pompa istiyor
0
buzzlightyear
(04.10.11)
Michel Houellebecq, temel parcaciklar.
0
memleket nere
(04.10.11)
@buzzlightyear
biliyorum onu ama isminden kaybediyor.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(04.10.11)
Vedat Türkali - Bir Gün Tek Başına.
0
mavi yol
(05.10.11)
çatı serisi
0
ats
(06.10.11)
anais nin - venüs üçgeni.
0
robinbook
(06.10.11)
@ats
çatı serisi de nedir, kimindir bi yazsaydın.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(06.10.11)
google'da hemen çıkar diye düşünüp yazmayı unutmuşum. (bkz: v.c andrews)
0
ats
(08.10.11)
adam thirlwell - politika
0
just fa
(08.10.11)
(6)

Cafe mi ? Kitap-Cafe mi?

saksel
Kitap-Cafe bana göre değil mi diyorsunuz ? Cafe nin yerini tutmaz mı ? Nedersiniz ? yorumlarınız benim için önemli... Teşekkür ederim
Kitap-Cafe bana göre değil mi diyorsunuz ? Cafe nin yerini tutmaz mı ?
Nedersiniz ?

yorumlarınız benim için önemli...

Teşekkür ederim
0
saksel
(01.10.11)
Kitaplı kafeler özenti işi geliyor bana.
0
sourlemonade
(01.10.11)
kafelerde kitap rafı olmasını, günlük gazetelerin ücretsiz okunabilmesini ve müzik çalmamasını sonuna kadar destekliyorum. ama bu dediklerimin bir araya geldiği bir tane bile kafe istanbul'da yok benim bildiğim.
0
s e
(01.10.11)
kafesine ve kitap-kafesine göre değişir haliyle. benim gördüğüm kadarıyla kitap-kafelerden tutunabilen bir kadıköy'deki khalkedon var.

edit: bu arada s e +1
0
microfiction
(01.10.11)
izmir'de kordon'daki arma.
icerisi kitapevi+kafe disarisi sadece kafe deniz manzarali
otesi?
0
poset
(02.10.11)
Raflarında kitap,fonda müzik,ücretsiz gazete ve kitap okuma ve wireless bunlar benim cefe mi tarif ediyor...
0
🌸saksel
(02.10.11)
benim için her kafe, kitap kafe.
al kitabını, romanını; söyle çayını, kahveni olsun sana "kitap kafe".
evde okumaktansa, kalabalık yerlede birşeyler okumayı tercih ediyorumn.
0
pangea
(02.10.11)
(9)

ups kargo hizmeti nasıl?

neysene
aras ve yurtiçiye göre nasıl hizmeti. çabuk ve çalışanları düzgün mü yoksa mal mı?
aras ve yurtiçiye göre nasıl hizmeti. çabuk ve çalışanları düzgün mü yoksa mal mı?
0
neysene
(25.09.11)
ups ile gönderilen bir şeyi eline almadıktan sonra istesen de vermezler. bu şu demek oluyor. eğer bir kere geldilerse ve sana bir şekilde ulaşamadılarsa onların kargo toplama yeri gibi bir yer var. oraya götürüyorlar malzemeyi. sonuç olarak sen gidip oradan alamadığın için onların keyfini bekliyorsun. ama eğer ulaşırlarsa sana 10 numara. yani adresinde ol falan diyorlar. kanımca boktan ve stres dolu bir hayat sebebi kendisi.
0
walkman
(25.09.11)
İstanbul yada Ankara için tercih edilir ama heryerde şubesi yok ve üstte belirtildiği gibi geldik/yoktun durumları sıkıntı yaratabilir...
0
bisanthe
(25.09.11)
ben hiç memnun değilim açıkcası, aynı yerdeyim her seferinde başka görevli geliyor ve hepsi çeşit insanlar... vatanbilgisayar inatla sadece ups'le gonderiyor!
0
kamyonsans
(25.09.11)
harika kesinlikle tek geçerim ups i. yurtiçiyle kıyaslamam bile
0
metehan01
(25.09.11)
ups türkiye de en dandik kargo şirketi kesinlikle.
0
rurouni
(25.09.11)
yurtiçi'yle falan kıyaslanamaz bence.

www.eksisozluk.com
0
sanal uyku
(25.09.11)
yurtiçi'nin şubeleri çok olduğu için gel git sorunu yaşamazsın. ups bu konuda sıkıntılı.
0
s e
(25.09.11)
Aras ve yurtiçine oranla UPS'i tercih ederim. Kargo durumuyla ilgili cep telefonunuza mesaj geliyordu bi aralar. Şu anda hangi şirket nasıl çalışıyor pek bir bilgim yok. Ancak UPS'in geniş bir şube ağı yok. Onun dışında ben bi sıkıntı yaşamadım.
0
nukleer fasist
(26.09.11)
Çok kötü. Bide üstüne pişkinler. Kitapyurdu.com'dan ben yıllardır kitap alırım, hep yurtiçi olmadı aras' la eve mi kargolatırım. Dün dur bi değişiklik yapıp UPS vereyim dedim, demez olaydım.

Sürat kargodan tutun bütün kargo şirketleti adresimde bir sorun yaşamamalarına ragmen bu arkadaşlar yaşamış, saat başı hatta dk başı bakıyorum online olarak nerede olduğuna hala dağıtımda yazıyor.

Neyse saat 6 oldu bi baktım eksik adres bilgisi girilmiş 12:20 saatli olarak, e be kardeşim madem eksik adres var 12:20de girdiğin bilgiyi neden saat 18 'de yayınlıyorsun? Neyse lanet olsun dedim gittim kar kış girdim, ben bukadar dağınık bir kargo şirketi görmedim.

Bizim bakkal niyazinin dükkanı bile bundan daha derli toplu. Hatta niyazi amcayı bırak benim odam bile daha derli toplu! velhasıl kelam girdik benim kargom vardı adres bulunamamış dedim onu alıcam dedim, pişkin gibi bi özür bile dilemediler, akşam akşam söve söve eve geldim, sizi seçen top olsun.
0
erknkoksoy
(02.02.12)
(4)

Ne yemek yapsak?

tchuck
ne yesem diye düşünüyorum da, farklı bişi yapmak istedim ama karar veremedim.tavuk var, soya, krema, havuç falan filan var. temel maddeler zaten var domatesiydi, salçasıydı falan. ne bileyim ne yapsam ki yemek olarak? ne tavsiye edersiniz? tavuk sote falan demeyin zaten klasik bişi yapmak istemediği
ne yesem diye düşünüyorum da, farklı bişi yapmak istedim ama karar veremedim.

tavuk var, soya, krema, havuç falan filan var. temel maddeler zaten var domatesiydi, salçasıydı falan. ne bileyim ne yapsam ki yemek olarak? ne tavsiye edersiniz? tavuk sote falan demeyin zaten klasik bişi yapmak istemediğim için sordum.
0
tchuck
(25.09.11)
tavuk teriyaki
0
kim milton nielsen
(25.09.11)
tavuklu içli köfte.
0
bnl dgr
(25.09.11)
Noodle alıp tavuklu soya soslu noodle yapın.
0
audrey hepburn
(25.09.11)
limon soslu tavuk yapın krema ve tavukla. limon bulursanız kabuğunu rendeleyin kremayla tavuğu beraber pişirin.
0
s e
(25.09.11)
(4)

word'de tabloyu çevirme

s e
excel'den word'e aktardığım bir sayısal tabloyu, dikey bir word dosyasında nasıl yatay hale çevirebilirim? sadece tablolar yatay olacak, dosyanın geri kalanı dikey.
excel'den word'e aktardığım bir sayısal tabloyu, dikey bir word dosyasında nasıl yatay hale çevirebilirim? sadece tablolar yatay olacak, dosyanın geri kalanı dikey.
0
s e
(22.09.11)
office versiyonu kac acaba?
0
that was just a dream
(22.09.11)
2007.
0
🌸s e
(22.09.11)
tablonun şeklini değiştirmek istemiyorum, sadece enine uzun bir tablo var, ben baskıda o sayfa yan çevrilerek okunabilsin istiyorum.
0
🌸s e
(22.09.11)
Sayfa Düzeni-->Kesmeler-->Sonraki Sayfa'yi secip Yatay olarak ayarlayin.

yapamadiniz sanirim. gorsel olarak duzenliyorum.

(git: imageshack.us)
0
that was just a dream
(22.09.11)
(3)

Blogspot mu? Wordpress mi? Tumblr mı?

nescafe11
Çok alengirli işlere girmeden yazı, resim, video paylaşacağım bir blog açmayı düşünüyorum. Sizce hangisini, neden tercih etmeli?
Çok alengirli işlere girmeden yazı, resim, video paylaşacağım bir blog açmayı düşünüyorum. Sizce hangisini, neden tercih etmeli?
0
nescafe11
(05.09.11)
tumblr şu an pek bi moda, popüler ve özelleştirilebilir.
0
bonjurkes
(05.09.11)
wordpress'i salla, hosting almam diyosan. plugin yok bi şey yok hostingsiz.

blogspot ve tumblr'ı seçersen domaine yönlendirebilirsin, tek masrafında domain olur o da zaten namecheap falan derken yılda 2 dolara bile satın alabiliyosun com'lu bi domain, hiç masraf yok, dert yok.
ama blogspot ve tumblr'ı hostinge taşıyamazsın.

blogspotda tumblrda güzeldir, 2side aşırı popüler, tumblr şu sıralar daha popüler sanırım.
blogspot daha "karmaşık" ve büyük, tumblr daha basit, kolay, uğraştırmaz. blogspotda arkasında google var ayağına site yarın bigün hit alırsa, 3 günde google adsenseden onay alırsın, hiç kod eklemeden, bişi yapmadan otomatik google-analytics kullanmaya başlarsın vs. vs.
ama 2 site de(hatta 3, wordpress'i de sayarsak) hiçbir şekilde sorun çıkarmaz, uğraştırmaz.
bi de tumblr daha çok kullanıyor şuan tabii.
0
egomanyak
(05.09.11)
tumblr en temiz görünüşlü olanı.
0
s e
(05.09.11)
(4)

word'de içindekiler listesi hazırlama

s e
tez yazıyorum, içindekiler listesi hazırlayacağım da, bundan önceki duyurulara bir göz attım, genelde bunu otomatik hazırlamak için önceden bilerek bilinçli bir şekilde yazmak gerek metnin tamamını denmiş. ne yapar, nasıl yazarsam içindekiler tablosunu kolay hazırlatırım, ayrıca nasıl hazırlanıyor i
tez yazıyorum, içindekiler listesi hazırlayacağım da, bundan önceki duyurulara bir göz attım, genelde bunu otomatik hazırlamak için önceden bilerek bilinçli bir şekilde yazmak gerek metnin tamamını denmiş. ne yapar, nasıl yazarsam içindekiler tablosunu kolay hazırlatırım, ayrıca nasıl hazırlanıyor içindekiler tablosu? bir bilen yardım ederse çok güzel olur. (türkçe word 2007 kullanıyorum).
0
s e
(05.09.11)
kimlanbu
(05.09.11)
styles diye bir kısım var home tab'inin altında. orada heading 1-2-3 gibi şeyler var. türkçesinde başlık diye geçiyor galiba. yapmanız gereken bölüm başlığı - alt başlık falan yazarken o stilleri seçerek yazmak. onlara sağ tıklayarak font'undan satır aralığına kadar her ayarını da yapabiliyorsunuz. böyle yaptığınızda onları başlık olarak tanıyor ve otomatik olarak içindekiler sayfası oluşturabiliyorsunuz references-table of contents altından.
0
galadnikov
(05.09.11)
peki başlıkların önüne gelen numaralandırmaları (1.1, 2.1, 2.1.1 vs gibi) kendimiz mi yazıyoruz yoksa onu da otomatik numaralandırmanın bir yolu var mıdır?
0
🌸s e
(05.09.11)
otomatik yapıyor word. sen sadece başlık 1, başlık 2, başlık 3'ün üstüne sağ tıklayarak (tek tek) Değiştir-> Biçim-> Numaralandırma'dan nasıl gözükmesini istiyorsan öyle ayarlamalısın.

Ardından başlık atarken uygun başlık 1,2,3 ü seçeceksin falan filan...

1. Başlık
1.1. Alt Başlık
1.1.1. Çok Alt Başlık gibi olacak...
0
turkay
(05.09.11)
(5)

hangi gitarı alayım?

chwn
epiphone lp 100 mü yoksa epiphone emily the stranger mı ?
epiphone lp 100 mü yoksa epiphone emily the stranger mı ?
0
chwn
(05.09.11)
lp 100
0
freebird5406_2
(05.09.11)
epiphone emily
0
seyduna6687
(05.09.11)
bayansan emily olabilir, ama erkeksen bulaşma bile bence. lp güzeldir. sg düşünüyorsan da düz bir modeline bakabilirsin.
0
loveinaflipbook
(05.09.11)
les paul, her zaman kullanılabilecek bir gitardır. yani lp 100 derim.
0
s e
(05.09.11)
yok erkekim :D
0
🌸chwn
(05.09.11)
(7)

okuma isteği

nuribilgeceylan
soru çok basit. kaybettiğiniz okuma isteğinizi nasıl geri kazanırsınız? var mıdır bir yolu yordamı? velakin, filoloji öğrencisi olduğumdan mutlaka geri kazanmam gerek bu laneti.
soru çok basit. kaybettiğiniz okuma isteğinizi nasıl geri kazanırsınız? var mıdır bir yolu yordamı? velakin, filoloji öğrencisi olduğumdan mutlaka geri kazanmam gerek bu laneti.
0
nuribilgeceylan
(04.09.11)
jerzy kosinski okuyarak.
0
kayranin kedisi
(04.09.11)
bende de böyledir, yani bir gider bir gelir. aylarca hatta yıllarca okumam ama okuyormuş gibi kitap almayı da sürdürürüm bir yandan, alışkanlık olsa gerek. sonra durduk yerde birden deliler gibi okumaya başlarım.

geri kazanmam gerek diye kendinizi zorlamayın bence. baskı yaptıkça, olaydan iyice kaçabilirsiniz. ders için okumanız gerekenleri, ders çalışma, ödev gibi misyon şeklinde algılayarak okursunuz zaten. onun dışındakiler için de, bırakın gitsin. okumak isteyince okuyacaksınızdır. belki okumayı özlemek istiyorsunuzdur ya da şu ana kadar okuduklarınızla biraz başbaşa kalmak istiyorsunuzdur.
0
pyro clustic flow
(04.09.11)
kitap okumayı sevdiğiniz ortamı kendinize hazırlayarak. mesela yanınıza kahve alın, güzel rahat bir koltuğa oturun, ya da başka ne seviyorsanız kitap okurken. zorunlulukmuş gibi hissetmediğiniz sürece rahat okuyabilirsiniz bence.
0
s e
(04.09.11)
akıcı kitaplar okuyorak bence. ben mesela uzaklaştığım dönemlerde akıcı romanlar okurum, alışkanlığımı kazanırım...
0
al.şu.takatukaları.siktir.git.
(04.09.11)
kendinizi okumaya zorlayarak. böyle zamanlarsa her gün 1 sayfa da olsa okumaya çalışın. gözden ırak olan gönülden de ırak olur. okumaya okumaya daha da soğursunuz yani.
0
naksidil
(04.09.11)
hafif, kolay okunur kitaplardan başlayarak.
0
yarmasimo
(04.09.11)
kitapçılarda gezinerek. mesela bir pazar günü, hazır etraf çok da kalabalık değilken büyük kitapçılardan birine gidin. insan orada gezinirken "aman tanrım okumadığım ne kadar çok kitap var!" diyor ve sonra bir yerden başlamak gerektiğini fark ediyor.
0
kukuletali
(04.09.11)
(10)

beyin gerçeği nasıl anlıyor?

hayati yasayan adam
soruyu şöyle açıklayayım: çok çok iyi, aşırı gerçekçi bir render olsa dahi, resme baktığımızda beynimiz gerçek olup olmadığını algılıyabiliyor. film stüdyoları devasa render farmları kurup hiper kalitede renderlar yapsalar dahi gözümüz - dolayısıyla beynimiz - asla yanılmıyor. fotoğrafın gerçek olup
soruyu şöyle açıklayayım: çok çok iyi, aşırı gerçekçi bir render olsa dahi, resme baktığımızda beynimiz gerçek olup olmadığını algılıyabiliyor. film stüdyoları devasa render farmları kurup hiper kalitede renderlar yapsalar dahi gözümüz - dolayısıyla beynimiz - asla yanılmıyor. fotoğrafın gerçek olup olmadığını her zaman kestirebiliyor.

Bu nasıl oluyor? Neden zihnimizi yanıltamıyoruz? Henüz o kalitede renderlar elde edemedik mi yoksa başka bir bilimsel açıklaması var mı?
0
hayati yasayan adam
(17.08.11)
kalite bazinda gerceginden ayirt edilemez olursa beyinde ayirt edemez.

sey gibi orjinalinden farki olmayan sahte para orjinaldir :)

edit:
kaynak: tümevarim:)
0
serabetan
(17.08.11)
bence bunun sebebi gözümüzün görme kapasitesi yüzlerce megapiksellik kameralardan bile daha üstte olduğu içndir. mesela 240i kalitesindeki bir şeyi montajladın, dandik bir televizyonda bunu izlersen anlayamazsın. ama hd kalitede 1080i bir ekranda izlersen bütün detayları sonuna kadar görebileceğinden tüm hatları algılayıp bütün pislikleri anlayabilirsin.

not: kişisel yorumumdur, kaynak ise biliyorsunuz.
0
zanzeita
(17.08.11)
demek ki teknoloji yeterli değil?
0
sarper361
(17.08.11)
bilindiği üzere şu an bilim adamları beyni tam olarak keşfedememiş durumda, isviçreli bilim adamları beyni iyice çözdüktem sonra bunun da bir yolunu bulurlar muhtemelen. ya da video teknolojilerinin biraz daha gelişmesini bekleyeceğiz.

bi de şöyle bi şey de var, bu farketme durumu kişiden kişiye değişiyor. bi kaç arkadaş film izlerken özel efekt ve animasyon kısımları farkedememişken benim dikkatimi çekmişti. inatlaşmıştık falan, sonra araştırdığımzda özel efekt olduğu ortaya çıkmıştı..
0
toshiro
(17.08.11)
Ama hiper realist ressamların eserlerini ayırmak çok çok çok zordur.

www.mymodernmet.com
0
jesterdvine
(17.08.11)
busuta
(17.08.11)
hiçbir bilimsel bilgi & kanıt olmadan yürüttüğüm düşünceme göre; bahsettiğiniz şeyin mükemmel olması lazım. tamamen kusursuz. 2 saniyelik bir görüntü ise o 2 saniyeyi oluşturan tüm karelerin tamamen gerçekçi olması lazım. çünkü beyin evet kandırılabiliyor fakat gerçeğe kıyasla en ufak bir fire, hata, gariplik gördüğü anda bütün "ilizyon" bozuluyor. bunu en net denis peterson'da görebilirsiniz bence (jesterdvine'ın veridği linkte bir iki işi mevcut). bazı resimlerinde çok detaylı bakmadığınız, dakikalarca incelemediğiniz takdirde fark edemiyorsunuz ve evet kandırılabiliyorsunuz. fakat bazı resimlerinde (tahminimce bilerek, "tamam lan hiperrealistiz de fotoğrafçı değiliz" mesajı vermek için olabilir) daha resimsel bir tatta, gerçekten biraz uzak yerler bırakıyor. mesela bir su şişesinin içindeki su. o parçayı görene kadar tüm resme kanan ve gerçek sanan beyin ise o suyu gördükten sonra bütün yanılsamayı iptal ediyor ve diğer yerler de o kadar gerçek gelmemeye başlıyor. bilemiyorum bilimsel açıklaması tam olarak nedir, ama durum böyle. o yüzden bu iş videoda daha zor. çünkü bir saniyeyi bir sürü kare oluşturuyor ve hepsinde &100 kusursuzluğa ulaşmak bence en azından şimdilik imkansız.
0
thejester
(17.08.11)
agaudi.wordpress.com algılamıyo aga yok öle bişi :D
0
busuta
(18.08.11)
Beyin yapay olduğunu düşünüyorsa, eser yeteri kadar "mükemmel" bir replika değildir demek oluyor bu, yoksa beyin kesinlikle bu konuda kandırılabiliyor şahsi fikrimce.
0
roket adam
(18.08.11)
eğer beyin hala gerçek ile insan elinden çıkma olanın farkını algılıyorsa, o render yeterince detaylı olmamış demektir. yani yansımalar, minicik objeler, ışığın kırılmaları vs her ne kadar çok iyi de olsa, gerçekle birebir örtüşmüyor demektir. ayrıca eğer ikisi aynı olsaydı beyin zaten ayırt edemezdi bunları.
0
s e
(18.08.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.